31 Aralık 2010 Cuma
2010'un ARDINDAN
A Milli Basketbol Takımı
Bu sene bizi en mutlu eden olaylardan birini gerçekleştirdiler ve ülkemizde yapılan Dünya Şampiyonasın'da 2. oldular.Tüm ülkeyi ekran başına kitlediler bizleri çok sevindirdiler.Keşke Amerikayı'da yenip 1. olsaydık ama olmadı.Geleceğin Kobesi'ni durduramayınca bizim için herkes tarafından beklenen son kaçınılmaz oldu.Bu şampiyonayla birlikte bu ülkede sadece futbolun olmadığını bize bir kere daha gösterdiler.İnşallah bu başarıyı Litvanya'da yapılacak Avrupa Şampiyonasında'da gösterirler.
Nevin Yanıt
Atletizmde bize bir sevinç daha yaşattılar.Elvan ile birlikte bu sene gururumuz oldular.Bu günlere nasıl geldiği zaten ortada.Tabi ki Bekele'yi unutmamak lazım.Onlar bu sene gururumuz oldu.Teşekkürler.
Fenerbahçe Bayan Voleybol Takımı
Geçen sene Şampiyonlar Liginde finale kadar çıkıp finalde elenmeleri bu günlere gelineceğinin bir göstergesiydi aslında.Yapılan flaş transferler ve koç Ze Roberto önderliğinde Dünya Şampiyonluğuna imza attılar.Burada tabi ki ülke başarısını kutlarken aynı zamanda Fenerbahçe Spor Kulübünü'de kutlamak gerekir.Ülkeye sporunu sadece futboldan ibaret olmadığını alt branşlarına yaptıkları katkılarla ve takımların kazandığı başarıyla çok önemli bir işe imza attılar ve atmaya devam ediyolarlar.Genç basketbol takımları daha dün fınal four oynamaya hak kazandı.Bu anlamda diğer kulüplerin imkanları el verdiği sürece tüm branşlara katkı yapmaları gerektiğini gösterdiler.
Bursaspor
Bu sene futbol devrimine imza attılar.Mükemmel bir sezon geçirip şampiyon oldular.Emeği geçen herkes teşekkürü hakediyor.Ertuğrul Sağlam önderliğinde iyi bir mücadele ortaya koyup futbol adına bir şey katarak oynadılar.Tebrikler Bursaspor.
Dünya Kupası Şampiyonu İspanya
Çarşamba'nın geleceği Perşembe'den belli olayı var aslında İspanya 'da.Önce Avrupa Şampiyonluğu sonra Dünya Kupası.Normal olarak karşılanmalı.Bu kadar iyi oyuna bu kadar ödül az bile.Total futbolun gereklerini yaparak bu seneyi ülke olarak iyi kapattılar.
Halter
Nurcan Taylan,Aylin Taşdelen ve Sibel Özkan aldıkları madalyalarla halterde gururumuz oldu.Aslında halterde olan şamğiyonlarda her zaman iyi başarılar kazanıyoruz ama bu sene kazandıkları madalyalarla başarılarımıza yenilerini eklediler.Teşekkürler.
Bu yıl az çok anlatmaya çalıştık.Hepinize MUTLU YILLAR...
21 Aralık 2010 Salı
SporToto Süper Lig 2010-2011 Sezonu İlk Yarının Ardından...
11 Aralık 2010 Cumartesi
Forza UFUK Forza UFUK Forza UFUK

5 Aralık 2010 Pazar
Kasımpaşa 0 3 Galatasaray
Dünkü galibiyet çok önemliydi.Bugün bütün gazetelerde suni tenasüf,pansuman gibi başlıklar görürsünüz hepsi Galatasaray'ın aldığı galibiyeti açıklamaya çok uygun başlıklar.Dün maçın ilk dakikasından yapılan Kasımpaşa'yı topla çıkartmama baskısı olumluda olsa beni biraz korkutmuştu.Son 3-4 maça baktığımızda 60'dan sonra gardı düşen Galatasaray için korkutucu bir tablo ortaya çıkabilirdi ama korkulan olmadı.Golü bulduktan sonra baskıyı sadece hücumculara bırakınca 90 dakikanın geneline bakıldığında diri bir Galatasaray gördük.
Elde kalan yabancıların performasına bakıldığı zaman Kewell kendini toparlayamaya eski formunun tutturmaya başladığını görüyoruz.Lucas gene her zaman ki futbolunu oynadı.Cana savunma anlamında iyi bir görüntüde çizse hücuma çıkarken çok pas hatası yaptı.Gelelim Pino'ya, iyi oynamıyor.Bencil bir futbolcu.Saha içinde yardımlaşma sıfır.Kaçırdığı goller akıl alır gibi değil.Takım oyunu düzeni içinde kendini belli edemiyor.Bireysellikle ön plana çıkmaya çalışıyor.Ama içinde bulunan durum içinde bireysel oyun oynanamaz.Takıma daha fazla uyum sağlaması gerekir ve acilen birilerinin onu uyarması gerekir.
Son olarak takım içinde Ayhan'ın mafya vari görüntü çizmesinden bıktım.Sen kimsinde herkese kızıyorsun.Sözüm ona kaptan ona mı güveniyor anlamadım.Herkese kızıyor bi de kendi oyuna baksa maç bittikten sonra bir kendini izlese sonra arkadaşlarının hatasını yüzlerini vurup bağarsa.
İlk yarı bitmesine iki hafta kaldı.Son iki maçtanda 3 puan alınması çok önemli.Büyük ihtimalle öyle umuyorum ikinci yarı başlarken 3-4 tane yeni oyuncu transfer edilecek ve lig bitine kadar en iyi yer neresi ise oraya kadar gelmeye çabalanacaktır.
29 Kasım 2010 Pazartesi
Galatasaray 1 2 Beşiktaş

27 Kasım 2010 Cumartesi
Galatasaray - Beşiktaş Maç Öncesi

18 Kasım 2010 Perşembe
Türkiye-Hollanda
Volkan:Pek bişe demeye gerek yok.Zaten kendine pek fazla iş düşmedi.Yapılan bir bireysel hata sonucu yenilen golde yapacağı bir şey yoktu.
Gökhan Gönül:Genellikle o kanatta daha rahat oynamayı seven bir futbolcu.Dünkü sistemle o kanatta 3 tane adam olunca kanat bindirmeleri konusunda pek bir varlık gösteremedi.
Serdar Kesimal:Oldukça soğukkanlıydı.İyi işler çıkardı.Yaşı itibari ilebaktığımızda milli takım için daha uzun yıllar oynayabilecek nitelikte.Çevik ve hızlı oluşu uzun zamandan beri milli takım defansında görmediğimiz özellikler.
Servet Çetin:Takımda kötü gidişinden eser yoktu.Genel itibari ile iyiydi.
İsmail Köybaşı:Özgüveni çok yerinde bir oyuncu.Hücum yönü oldukça iyi.Ama topla çok oynuyor ve başına işler açıyor.Savunma yönüde hücum gücüne oranla zayıf.Ama yaşı çok geç bu eksikleri kapatacak yıllara sahip.
Selçuk İnan:Şenol Güneş'in gelmesi ile oynadığı pozitif futbol onun buralara kadar gelmesini gidiyor.Her şey onu için gayet iyi.
Nuri Şahin:Oynadığı futbolla artık yerini sağlama aldı.Uzun zamandan beri dikine oynayan ve oyunu kanatlara açan ve aralara oynayan futbolcuya hasrettik.Emre'nin gelmesiyle iyi işler yapaccaklar.
Sabri Sarıoğlu:Dün orta saha da olmasını tek amacı dinamizimiyle top kazanmak ve hızlı çıkmasını sağlamaktı.Genel itibariyle iyiydi.
Hamit Altıntop:Dün beni çıldırttı.Artık bu kadar bireyselliği bırakması lazım.Bir iki pozisyonda kendi oynamayıp merkeze top atsa net pozisyonlara girecektik.Ama gene de takımın temel taşlarında biri.
Burak Yılmaz:Gene Şenol Güneş'in gelmesiyle daha pozitif oynayan bir futbolcu.Buraya gelmeyi haketmişti.Dün hem savunmaya gelerek iyi işler başardı hem ilk yarı da kanatlarda etkiliydi.Son vuruşlarını geliştirmesi lazım.
Umut Bulut:Türkiye liglerinde defansı en fazla zorlayan futbolcu.Mükemmel bir kondisyona sahip ama son vuruşları çok kötü.Sanki heyecanlanıyorda vuruyor gibi.Gene de dün iyi işler çıkardı.
15 Kasım 2010 Pazartesi
Galatasaray 0 2 Manisaspor

8 Kasım 2010 Pazartesi
Fenerbahçe:4-2:Eskişehirspor
Trabzonspor 2 Galatasaray 0

31 Ekim 2010 Pazar
Galatasaray 2-1 Antalyaspor

25 Ekim 2010 Pazartesi
Fenerbahçe:0-0:Galatasaray
23 Ekim 2010 Cumartesi
Fenerbahçe-Galatasaray maç öncesi



9 Ekim 2010 Cumartesi
Almanya:3-0:Türkiye
4 Ekim 2010 Pazartesi
SSL 7. Hafta
1 Ekim 2010 Cuma
Geride Kalanlar

20 Eylül 2010 Pazartesi
Fenerbahçe:1-1:Beşiktaş

Dün sahada forma giyen toplam 29 oyuncu içinde Cristian ve Nobre dışında ülkesinin milli takımında oynamayan oyuncu yok.Bu da maçın kalitesinin ne kadar yüksek olduğunu gösteriyor.
Kadrolara baktığımız zaman Fenerbahçe beklenen 11'iyle sahaya çıktı , Beşiktaş'ta Schuster ise Aurelio-Nobre sürprizini yaptı.Aurelio bir tercih olabilir ama Bobo'nun şu form durumuyla yedek kalması gerçektende Schuster adına büyük bir yanlış.
Fenerbahçe Mehmet Topuz ile Quaresma'ya önde baskı kurdu , Emre ile Guti'ye yoğun baskı uyguladı , Dia ile de Ekrem üzerinde etkili olmaya çalıştı.Beşiktaş ise Aurelio'yu defanstan hiç çıkarmayarak Fenerbahçe'nin olası göbek ataklarını engelledi.
Gole kadar maç orta saha mücadeleleri ile geçti.Ama Hakan'ın hatası ile gelen gol sonrası her şey değişti.Fenerbahçe müthiş bir baskı kurdu , kanatları Dia ve Gökhan ile çok iyi kullandı ve sırasıyla Gökhan Gönül , Niang , Dia ve Alex ile hayret edilecek pozisyonlar kaçırdı.Bunlardan bir tanesi gol olsa belkide Fenerbahçe maçı
3-4 farkla kazanacaktı ama olmadı.
2. yarıda Emre'nin sakatlanması Fenerbahçeye darbe indirdi.Orta sahada Mehmet Topuz bir derece idare etti ama Özer Quaresma'ya tabiki de Mehmet Topuz gibi baskı kuramadı ve Quaresma Gökhan Gönül ile çokça bire birde kaldı.Bu iki oyuncunun mücadelesinin bana vereceği hazzı düşünerek heyecanlandığım sırada sahneye İsmail çıktı ve neredeyse her hücumda Quaresma'ya destek olarak , Özer'in de beklenen savunma performansını sergileyememesinin de yardımıyla Beşiktaş Fenerbahçe sağ kanadını işgal etti.
Beşiktaş pas yapıyordu , açık bulurum düşüncesindeydi , Fenerbahçe ise geçen sene Daum'dan kalan deneyimlerle kapanmaya , savunma yapmaya devam ediyordu.Bu kadar gömülmesine rağmen bile Dia ve Alex ile 2 net fırsattan daha yararlanamadı.
Aykut Kocaman'ın önünde 2 seçenek vardı.Alex'i çıkarıp ya Stoch'u koyarak 3 hızlı adamla etkili kontra arayacak ancak Beşiktaş'ın baskısını durduramayacaktı , ya da Cristian'ı koyarak orta sahayı kalabalıklaştırıp baskıyı azalatcak ancak kontra ataklarla gol bulma şansını azaltacaktı.Kocaman 2.sini seçti ve Cristian'ı oyuna aldı.Nitekim işe yaradı ve Beşiktaş atakları azaldı.Ancak bir anlık hata , Guti'nin müthiş pası ve Bobo...
Aklıma takılan en önemli nokta şu , senin elinde Mehmet Topuz gibi mücadeleci ve Cristian gibi çirkef ve oyuna sonradan girmesi nedeniyle dinç bir oyuncu var.Bu 2 oyuncudan biriyle Beşiktaş'ta hücumu tamamen organize eden Guti'yi kilitlemeye çalışmak daha mantıklı olmaz mıydı?
Beşiktaş zaten yolunda iyi bir şekilde ilerliyor , Fenerbahçe içinse hiç bir şey için geç değil hala bekleme durumundayız.
Maçtaki Olumsuzluklar :
-Hakan'ın , Ekrem'in , Emre'nin ve Volkan'ın sakatlığı.
-Beşiktaş'ın defansı
-Fenerbahçe'nin geçen seneye dönüp 45 dakika defans yapmaya çalışması
-Andre Santos ve Nihat
-Cüneyt Çakır
Maçtaki Olumlu Olaylar :
-Maç içindeki mücadele
-Yazının başında da belirttiğim üzere maçtaki kalite
-Dia ve Guti
NOT:Kaliteden bahsederken tabi kide Selçuk,Cristian,Nobre gibi oyuncuları istisna sayarak kalitenin dışında tutuyorum.
-
19 Eylül 2010 Pazar
Arda'nın her açıdan yokluğu

14 Eylül 2010 Salı
Galatasaray:1-0:Gaziantepspor
Galatasaray artık eskisi gibi değil.Bir Fenerbahçeli olarak eskiden hep Galatasaray'ın oynadığı oyuna özenirdim.Her zaman atağı düşünürlerdi , 1-0 2-0 3-0 fark etmez tek düşünceleri ataktı.Belki de futbolun doğrusu değildi ama beğenirdim.
Bugünse bambaşka bir Galatsaray var , rakip önemsenmeksizin , gol atmak için debelenen , golü attıktan sonra kapanıp kontralarla gol arayan , golden sonra topa sahip olmak istemeyen , pas yapıp rakibi bunaltmak , oyunu yavaşlatmak ve baskı kurmasını engellemek isteyen , ama başaramayan...
Gaziantepspor ise iyi bir takım , kademeli savunma yapıyorlar , ancak hücumda tam bir etkinlik yok.Zamanla oyuncular kaynaşınca bunun da aşılacağı kanaatindeyim.Tabi bunun için öncelikle Popov'un topu her ayağına aldığında şut çekmemesi gerekir ki dün 2-3 tane Gaziantepspor atağı bu yüzden heba oldu.
Gaziantepspor kadrosunda gördüğüm en büyük artı orta saha oyuncuların hepsinin çift yönlü olması , Olcan-Serdar-Zurita-Popov . Popov ve Olcan kanatlarda hızlı ve adam eksiltme yeteneği olabilen oyuncular.Serdar hem orta sahada savunmayı tamamlıyor hem de hücuma çıkarken , ortadan oyunun kurulmasında önemli rol oynuyor.Zurita daha çok savunmada kalsada zaman zaman hücuma da destek veriyor.
Yeni transfer Misimovic'e gelmek gerekirse , dün herhangi bir etkisini göremedik ama yetenekleri tamamıyla biliyoruz.O mevkide oynayan bir oyuncunun başarılı olabilmesi için takım arkadaşlarıyla vakit geçirmesi , dolayısıyla zaman gerekir.Kesinlikle faydalı olacağını düşünüyorum.
Şampiyonluk Adayları
Şampiyonluğun 5 adayına şöyle bi bakacak ve sıralama yapacak olursak.
1) Trabzonspor : Şu anda en hazır takım görüntüsünde.Kendi oyun sistemlerine bağlılar , şu anda şampiyonluk yarışında diğer takımlardan bir adım öndeler.
2) Bursaspor : Sivasspor gibi "Ben geçen sene başarılıydım , artık hücum oynamalıyım " demediler , şampiyon olmalarına rağmen mantalitelerini değiştirmediler , kadrolarını korudular ve takviyelerle güçlendirdiler.Tam bir takımlar ve bu senede şampiyonlukta iddaalılar.
3)Beşiktaş : İyi yolda ilerliyorlar ama henüz tam hazır değiller.Zamana ihtiyaçları var.
4)Galatasaray : Dün şanslılardı kazandılar , ama her zaman şanslı olmayabilirler.Fenerbahçeden fazla olan tek yönleri daha çok mücadele etmeleri.
5)Fenerbahçe : Tek kelimeyle şu anda berbatlar.Revizyonda olduklarından konuşmak için erken ama bir ance toparlanmaları gerekir , eğer ligi de kaybetmek istemiyorlarsa.
13 Eylül 2010 Pazartesi
Her şey için teşekkürler

12 Eylül 2010 Pazar
Finaldeyiz!!!!!!!!!
Teodosiç bütün maç hakemle oynadı,hep çirkefliklerini gösterdi.Ufak temasları bile faul olarak hakeme yutturdu.Koçları Ömer'in yüzüne darbe geldiğinde onun faul atışlarını iyi atamadığı bildiği için numara yaptığı sandı ve pis pis sırttı.
Bugün belki iyi oynamadık,hem savunmada hem hücumda turnavanın geneline baktığımızda en kötü maçımızı oynadık.Ama sonuna kadar bırakmadık.Biz kovaladık,onlar kaçtı ama en sonunda pir yakaladık ve en uzun 0.5 saniyeyi oynayıp maçı aldık.Ve artık finaldeyiz ve altın madalyayı bu yürekle ve bu mücadeyle alacağız.
11 Eylül 2010 Cumartesi
Bursaspor 2 1 Eskişehir

8 Eylül 2010 Çarşamba
Türkiye 3-2 Belçika

4 Eylül 2010 Cumartesi
Transferler ve Gelecek
Transfer bitimine 2 gün kala Galatasaray ve Fenerbahçe,bitime dakikalar kalada Beşiktaş transfer bombalarını patlattı.Galatasaray Misimoviç ve Insua,Fenerbahçe Yobo ve Beşiktaş'ta Fatih Tekke'yi kadrosuna kattı.
Önce Galatasaray'a değinmek istiyorum.Orta sahaya maestro görevi görecek bir oyuncu aldılar.Acaba Galatasaray'ın orta sahasında ki sorun bu bölgede miydi?Bunun cevabı tabi ki hayır.Misimoviç benimde beğendiğim iyi bir orta saha oyuncusu.Genellikle kendi bireysel oynayarak değilde takımı oynatarak bir şeyler yapmaya çalışan bunu Bundesliga'da asist kralı olarak gösteren iyi bir duran top kullanıcısı.Misimoviç tipinde ki oyuncular kendilerini gösterebilmesi için arkasında iyi bir orta saha düzeni olması lazım.Bu oyuncunun gelmesiyle ve sahada kendine şans bulması için sistemin 4-3-3'den 4-2-3-1 dönecek,öyle düşünüyorum.Şimdi ön orta sahaya baktığımız zaman hazır halde bir Cana'nın yanında kadroda oyunun her iki yönünü oynayacak bir oyuncu var mı?Cana'da işin defans kısmını üstlenecek bu nedenle transfer edildi zaten.Bu açığı göre göre böyle tipte bir oyuncu alınması garip bir durum.Misimoviç transferini eleştirmiyorum doğru bir transfer, ama transferde öncelik bu bölge olmamalıydı.Diğer transfer ise Insua.Hakan Balta'nın hem fizik hem de mental açıdan yorgun oluşu ve Çağlar'ın sakat oluşu bu transferini gerçeklesmesini sağladı.Son transfer olarak gelmesine rağmen iyi bir transfer.
Fenerbahçe ise Yobo transferini yaptı.Kendisini pek fazla tanımıyorum,ama Lucas Neill'ı yedek bırakan, mücadeleci, güçlü savaşçı bir stoper.Lugano ile iyi bir ikili oluşturacakları aşikar.
Galatasaray ve Fenerbahçe'ye ayrı bir parantez açmamız lazım.Bu iki takımda Avrupa'ya erken veda ettiler.Bunun sebebi herkes tarafından biliniyor.Fenerbahçe'nin Kezman zamanında dile gelen forvet sıkıntısı ve stoper yetersizliği.Galatasaray'ın ise oyunun iki tarafını oynamayan bir orta saha ve yıllardan beri sorun olan beklerin alternatifsizliği.Bu sorunlar herkes tarafından görülüyor.Bilica'nın ligde takıma ne kadar katkı sağladığı,sahada kendi adına oynadığı performans ortada.Sen hala bu adamın yerine transferi 1 gün kala ve avrupadan elendiğin zaman yapıyorsun.Forvet sıkıntısı.Bu durum en az 4 senelik bir sorun.Sen Niang'la daha önce anlaşsaydın şu an belki de Şampiyonlar Ligindeydin.Aynı şey Galatasaray için geçerli.Orta saha bana göre Suat-Okan-Emre zamanından beri kötü.Oyunun iki yönünü taş gibi oynayan oyuncu hatırlamıyorum.Orta sahanın kötülüğü 3 gömlek kalitede ki takıma elenmeni sağladı.Bek alternatifsiziliği keza aynı şey.Beklere yapılacak transfer son güne kalacak transfer mi?
Beşiktaş ise Fatih Tekke ile transferi kapattı.Bana göre Schuster istediği bir transfer değil.O bir pivot santrafor istiyordu,ayaklarına hakim tipte bir oyuncu.Şu an bakıldığında Nobre bana göre Fatih Tekke'den daha kafa toplarına hakim.Bakalım görecez ne yapacak.
Şu an ki kadro yapısıyla derinlik bakımından en iyi kadro Fenerbahçe'de.Hemen hemen her bölgenin alternatifi var.Beşiktaş bu konuda ikinci kalır.Defansta büyük bir sıkıntı var.Sivok'un gidişi etkiledi.Hücum gücu geçen senin Galatasaray'ı gibi.Sakatlık ve yorgun olmazsa yarışın hep içinde kalırlar.Galatasaray ise bir tık daha geride kalıyor.Orta sahanın alternatifsiziliği,forvet özellikli Baros'dan başka oyuncu olmaması sıkıntı yaratır(mehmet batdal sakat olduğu için yaklaşık 2.5 ay yok)Tabi bu takımların dışında taş gibi Trabzon ve Bursa var.Yollarına dolu dizgin devam ediyorlar.Hepsine iyi şanslar inşallah bizlere keyifli dakikalar yaşatan bol bol maç seyrettirirler.
30 Ağustos 2010 Pazartesi
Fenerbahçe:4-2:Manisaspor
Gençleri bir kenara bırakıp kadroların bütününe bakacak olursak ;
Fenerbahçe'de geçtiğimiz maçlarda ruh gibi gezinen A.Santos kesik yemişti ve Caner oynuyordu.Geriye kalan kurguyu ise bozmamıştı.Manisaspor ise klasik 11'iyle sahadaydı.Bucaspordan alınan genç Bekir yerine Yiğit İncedemir oynasaydı daha iyi olabilirdi Manisaspor adına.
Maçın ilk yarısında futbol adına söylenebilecek hiç bir şey yok desek yeridir.Fenerbahçe topa sahipti ama kaleye gitsem mi gitmesem mi şeklinde bir görüntü çiziyordu .Okan'ın muhteşem gayreti ve Manisaspor kalecisi İlker Avcıbay'ın asistiyle gelen golden sonra Fenerbahçe sorunun cevabını buldu ve kaleye gitmemeye karar verdi.Manisaspor da pres yapsam mı yapmasam mı arasında kaldı , cevabı bir türlü bulamayınca ilk yarı top çevirmelerle geçti.
Peki neydi bu maçın ilk yarısını bu kadar sıkıcı kalan.Fenerbahçe 1 hafta önce Trabzonspor'la topun bir o kalede bir bu kalede olduğu yani ciğer bitirici bir maç yaptı.Daha sonra hafta içinde PAOK ile 120 dakikalık bir maç yaptı.Bu 2 maçtanda yenik çıkınca Fenerbahçe hem fiziksel hem zihinsel olarak yorgun düştü.Özellikle 2 kanat oyuncusu Stoch ve Mehmet Topuz'da bu yorgunluk net bir şekilde gözlendi.
2. yarı da çok şükür ki Manisaspor golü ve gol sonrası atakları geldi.Böylece Fenerbahçe kendine geldi ve maçı kazanmak için atak yapmasının gerekli olduğunu anladı.Ki bu ataklardan birinde kazanılan serbest vuruş sonucunda Lugano'nun özlediğimiz müthiş kafa gollerinden biri geldi.
Aykut Kocaman'da gördü geçen maçın yıldızları Mehmet ve Stoch'taki yorgunluğu ve bu 2 oyuncuyu çıkarıp yerine Dia-Özer ikilisini aldı.Bu 2 değişiklik takıma büyük katkı sağladı.Çünkü Fenerbahçe kanatlardan gelemiyordu ve kanatlara dinamik oyuncu gelince bu sorun çözüldü.Ve daha sonra Okan'ın müthiş ortası sonucu Niang'ın kendisini Niang yapan gollerinden biri geldi.Daha sonra Caner'in müthiş pası sonucunda Niang'ı Niang yapan gollerden bir başkası geldi.Simpson'un golü ise skor tabelasını değiştirmekten ve Fenerbahçe'nin defans rezilliğini göstermekten başka hiç bir işe yaramadı.
Daha önceki yazımda Fenerbahçe'nin bir revizyonda olduğunu ve bu revizyon sırasında minimum hasar görmeleri gerektiğini yazmıştım.Ama Fenerbahçe Avrupa'da alacağı maksimum darbeyi aldı.Şimdi yapılması gereken bu darbenin psikolojik etkilerinden kurtulup lige odaklanmak olacak.
Gelelim gözüme çarpan performanslara :
Hüseyin Tok : Bütün maç boyunca Niang ile boğuştu.Çok zor bir iş başardı.Daha erken sarı kart görmesi gerekirdi.Yaptığı fauller çok akıllıca ve yerindeydi.
Nizamettin Çalışkan : Çok yetenekli bir oyuncu.Orta sahada topa çok iyi yön veriyor.Manisaspor için gerçektende Sezer'den sonra çok yerinde bir isim.
Mert Günok : Top Fenerbahçe'nin kalesine çok az geldi ama öz geldi , bu toplarda hep başarılı oldu , gollerde hiç hatası yoktu.
Caner Erkin : Her ne kadar gerçek mevkisi sol kanat olsa da ben sol bekte daha başarılı olacağını düşünüyorum.Topla ne kadar az haşır neşir olursa o kadar etkili oluyor.Adam geçmede zayıf olduğu için sol kanatta çok top kaybediyor.
Mamadou Niang : Ne kadar çok top gelirse kendisine o kadar çok etkili oluyor.Bitirici vuruşları etkileyici.Fenerbahçeli kanat oyuncuları artık rahatlıkla orta yapabilecekler çünkü içeride topa kafa vurup gol yapabilecek biri var!
ve tabii ki son olarak
Okan Alkan : Muhteşem bir yetenek.Gökhan'dan daha iyi olduğu yönleri bile var ; ortaları ve adam eksiltmesi.Gökhan gibi topla dribling yaparken topu ayağından açmıyor , top sanki ayağına yapışıyor.Çok kıvrak ve teknik.Ama fiziksel olarak çok zayıf , zamanla gelişecektir.Ayrıca futbola başladığında sağ açık olduğu için Gökhan ile arka arkaya oynayabilir.
Geri dönüş Es Es:1 3 GS

27 Ağustos 2010 Cuma
Facia
Hazıfalarımızı biraz geriye saralım.Geçen sene ki Galatasaray Manisaspor maçında Rijkaard bir hamlesi herkes tarafından eleştirilmişti.Neydi bu hamle Servet yedek oturup onun yerine Hakan Balta stoper oynamıştı.Bu duruma herkes tarafından çok büyük eleştiriler gelmişti.Ama bu hamlenin tek bir sebebi vardı o da topu oyuna Lucas ile birlikte daha iyi sokabilen bir defans oyuncusu ihtiyacı.Bu çok açık ve net bir durumdu.İyi bir defans oyuncusu,oyunun her iki yönünü iyi oynayan bir orta saha oyuncusu istiyordu.Ama kimler alında,yerine kimler satıldı.Ali Turan,Serdar Özkan,Pino,Çağlar,Mehmet Batdal,Cana gibi oyuncular alındı.Şimdi bunlar yerine gelen oyuncuların hangisi tam Rijkaard'ın istediği oyuncular diyebiliriz.Ali Turan satılan Uğur Uçar'ın tırnağı olamaz.Devşirme bek oynuyor zaten.Ayrıca Kayseri'de bek oynadı diye illa bek oynayacak değil ya.Çekin stopere bir de orda deneyin.Serdar Özkan gerçekten gençlik döneminde oynadığı futbolla yakından uzaktan alakası olmayan feci bir futbol oynuyor.Pino,Çağlar gibi oyuncuları daha izleyemedik bile.Bu futbolcu transfer politikası yönetim transfer açısından sınıfta kalır bir karne.
Galatasaray Başkan'ı hala medya üzerimizde fırtanalar olduğunu söylüyor diye açıklamalar yapıyor.Sizce Galatasaray'ın bu durumu neyi gösteriyor?Galatasaray şu an bir bunalımda.Uefa bunların üstüne tuz biber ekti.Umarım çabuk atlatılır.Bu durumdan kimse zarar görmeden...
23 Ağustos 2010 Pazartesi
GS 0 2 BURSA SORUNLAR DİZİNİ

20 Ağustos 2010 Cuma
Paok-Fenerbahçe

Bu öyle bir maçtı ki kuralar ilk çekildiği andan itibaren iki tarafın seyircilerini de heyecanlandırmıştı.Paoklular kendi deyimleriyle kendi şehirlerinden bir takımla , Fenerbahçe ise yıllar sonra bir başka Yunan takımıyla karşılaşacaktı.
