” Futbol asla sadece futbol değildir, o öyle bir işlevi olabilecek güçtür ki , ancak o gücü anlayabilecek duyarlı, olgun yandaşlar ve sporcularla doğru ve etkin olabilecek, bu özelliklerini toplumsal fayda unsuru olarak da kullanabilecektir.Futbol da ” Savaşa Hayır” demelidir, diyebilmelidir ve dediğinin arkasında durmalıdır.Mücadelesini sahada bırakırken , ebedi dostluğunu barışın uğrunda saha dışına taşıyabilmelidir.Hemde onu bu yolda baltalamaya çalışan birçok düşmana rağmen.Futbol bir güzelliktir.Güzellikleri çirkin kılmak için gösterilen çabaların bir parçası olmayan futbol sever sayısının ve etkinliğinin artması dileğiyle bu yazımı statlardan ” Savaşa Hayır” diye haykırmış tüm sporseverlere ithaf ediyorum."

Simon Kuper

30 Ağustos 2010 Pazartesi

Geri dönüş Es Es:1 3 GS


Süper Ligde en zor deplasmanlar hangileri diye sorsalar en başta vereceğim cevaplardan biri Eskişehir deplasmanı olurdu.Hele ki ligde 2'de 0 çeken ve Uefa'dan elenen bir takım için.Onun için bu maç Galatasaray için dönüşü olmayan bir maçtı.Bu psikoloji ile çıktı sahaya.Erken bir golle başladı Galatasaray.Böyle olunca otomatikman Eskişehirspor dengeyi sağlamak için ataklara daha fazla kişiyle çıktı ve defansta büyük boşluklar verdi.Burdan anlaşılacağı gibi bu boşluklara pas atan iyi bir orta saha oyuncusu olmadığı için Galatasaray adına pek büyük tehlikeler yaşanmadı.Devre 1-1 bitti.İkinci yarı daha mücadeleci bir Galatasaray vardı ve en önemlisi Arda dümene geçti ve bir orkestra şefi gibi takımı yönetti.Ataklarda bütün toplar onda toplandı.Bir golü kaçırdı ama 34 - 40 metrelik deparla Mustafa'nın güzel pası ile 2.golü buldular.3.golde pek gecikmedi gene Arda'nın dar alandaki mükemmel bir dönüşle 3.golü buldular.


Galatasaray zorlu virajı iyi atlattı.Çok iyi bir futbol mu oynadı hayır, ama hırs ve istek vardı.Özellikle bazı futbolcular takıma adına iyi işler yaptı.Arda çok iyi oynadı.Barış didinen isimdi,boşluklara iyi sızdı ama final paslarını iyi yapamadı.Servet defansın en başarılısıydı,ilk kez bir maçta bu kadar uzun topları takım arkadaşlarına başarıyla gitti.Serkan Kurtuluş defans işini çok iyi yaptı.Elano takıma adıan ilk yarıda pozitif hareketler yaptı.


İyi oynayan bütün futbolculara değindik.Ben birazda Ufuk'a değinmek istiyorum.Kaleci tecrübe işidir.Tecrübede oynayarak kazanılır.Dün Ufuk çok önemli bir golü kurtardı ama çok gereksiz bir gol yedi.Ama yediği o golü tecrübesizliğine vermek lazım.Hem Aykut,hem de Ufuk bu yan toplarda biraz zayıflar ve ayakla tutmaları gereken topları yatarak tutmaya çalışıyorlar.Bunun için Nezihi hocanın biraz daha fazla çalıştırması gerekiyor.Ama Ufuk her şeye rağmen bana güven veriyor ve gelecekte çok iyi bir kaleci olacağının sinyallerini veriyor.


Eskişehire değinecek olursak ne zaman ki Pele ofansa daha fazla katkı verip,defansı unutunca orta sahanın bütün dengesi bozuldu.Ivesa daha kendinde değil gibi duruyor.Nadarevic'in eksikliğini hissediyorlar onu boşluğu doldurulamamış.Son olarakta Eskişehir taraftarına her kötü sonuçta Rıza istifa diye bağırıyorlar ama şunu unutuyorlar geçen sene o taş gibi takımın başında Rıza Hoca vardı ve takım 7.sırada ligi bitirdi.Daha ligin başındalar ve bu kadro ile iyi yerlere geleceklerdir ama önce sabır.


Evet bu galibiyet hastanın hayata dönmesini sağladı.Ama hala orta saha perişan halde.Ayaklarında çok top oyalıyorlar.Yavaş ve ağır hareket ediyorlar.Kısacası topu iyi kullanamıyorlar.Transferin bitimine 1 gün kaldı bakalım ne gelişecek ama bu takım bu orta sahayla ligi tamamlayamaz.

0 yorum:

Yorum Gönder