” Futbol asla sadece futbol değildir, o öyle bir işlevi olabilecek güçtür ki , ancak o gücü anlayabilecek duyarlı, olgun yandaşlar ve sporcularla doğru ve etkin olabilecek, bu özelliklerini toplumsal fayda unsuru olarak da kullanabilecektir.Futbol da ” Savaşa Hayır” demelidir, diyebilmelidir ve dediğinin arkasında durmalıdır.Mücadelesini sahada bırakırken , ebedi dostluğunu barışın uğrunda saha dışına taşıyabilmelidir.Hemde onu bu yolda baltalamaya çalışan birçok düşmana rağmen.Futbol bir güzelliktir.Güzellikleri çirkin kılmak için gösterilen çabaların bir parçası olmayan futbol sever sayısının ve etkinliğinin artması dileğiyle bu yazımı statlardan ” Savaşa Hayır” diye haykırmış tüm sporseverlere ithaf ediyorum."

Simon Kuper

27 Haziran 2010 Pazar

Tiyatro bitti,yeni yönetmeni izleyelim


Daha önceki yazımda Daum bizlere bir tiyatro oyunu seyrettiyor demiştim.Her oyunun bir bitişi olduğu gibi Daum'un tiyatro oyunuda 2 hafta geçmeden bitti.Türkiye'de hiç tartışmasız bu işleri en iyi yapan yönetim Fenerbahçe.Çünkü her sene hoca gönderiyor.Ama bu sefer bu işi pek iyi yaptığı söylenemez.Dünyaya açılan bir kulübün bu tür teknik direktör-yönetim ilişkisini iyi ayarlaması gerekiyor.Yani sözleşmedeki maddeleri iyi hazırlamaları gerekiyor.Bu konuda ağzı son iki senedir Fenerbahçe'nin ağzı epey bir yandı.Bu sene gazetelerin yazdığı 3,4 milyon Euro gibi bir rakam ödemiş.Bu rakamlar bir kulüp için çok ciddi rakamlar.Ama Fenerbahçe yönetimi anladı ki artık bu işler daha dikkatli olacak.

Teknik direktör konusunda geçen sene yaptığı hatayı bu sene tekrarlamadı ve yanındaki cevheri iyi keşfetti Fenerbahçe.Fenerbahçe'yi bu ülkede hem taraftarlık hem de profesyonellik konusunda 2 kişi temsil edebilir.1.Rıdvan Dilmen 2.Aykut Kocaman.Rıdvan Dilmen temsil etti ve pek başarılı olamadı.Ama Aykut Kocaman bu konuda Rıdvan Dilmen ayrılıyor.Aykut Hoca Anadolu birçok kulüp çalıştırdı ve Fenerbahçe'de 1 sene sportif direktörlük yaptı.Oyuncusunda masörüne kadar herkesle ilişkilerini geliştirdi ve kendini,düşüncelerini kulübe tanıttı.Onun dışarıdan gelen bir teknik direktörlük yabancılığını çekmeyecek.Aykut Kocaman'nın gelişi ile kulübe geçen sene Fenerbahçe'nin en çok çektiği disiplinsizlik sorunu ortadan kalkacak ve bir otorite gelecek.Yardımcıların tamamını Türklerden oluşacak ve çok başlılığı ortadan kaldırıcak.

Kısaca Aykut Hoca'nın gelmesiyle Fenerbahçe özellikle iç kısmında büyük değişiklilere gidecek ve takımın başarısı için herkes birbiriyle kenetlenecektir.Başarılar Aykut Hoca...

20 Haziran 2010 Pazar

Ricardo Quaresma Hakkında...


(Uzun süredir yazı yazamadığım için özür diliyorum , bir takım sorunlar vardı.)

Öncelikle Beşiktaş'ı kutluyorum , "Ben istiyorum , taraftar da istiyor , o zaman engel tanımam alırım." dedi ve Quaresma'yı renklerine bağladı.İyi bir oyuncu olduğunu herkes gibi kabul etmekle beraber Yıldırım Demirören'e katılmıyorum.Bu ülkeye Hagi,Popescu,Anelka,Ortega,Jardel,Hooijdonk,Carlos gibi nice oyuncular geldi ve gelmeyede devam etmekte.Quaresma ile bu oyuncular arasında pek bir fark yok benim gözümde hatta bu saydıklarım Quaresma'dan daha önde gelmekte.

Quaresma'nın yeteneklerine,yapabileceklerine diyecek hiç bir şeyim yok.Sezonun yıldızı olursa şaşırır mıyım , kesinlikle hayır.Ama şu son 2 sezondaki futbolu insanı düşündürmüyorda değil.Quaresma'nın yaptıklarına kısaca bir göz atalım ;

00-01 sezonunda Lizbon B takımındaydı.Sonraki sezon takımın başına Laszlo Bölöni geçti ve Ricardo'yu A takıma çıkardı.İlk sezonda takımın en önemli oyuncularından biri oldu.Fakat 02-03 sezonunda başarısız bir form grafiği yakalayınca takımda istenmedi ve Barcelona'ya gitti.Barcelona'da şanssız bir sezon geçirdi , sadece 10 maçta ilk 11'de forma giyme şansı bulabildi ve yalnızca 1 gol attı.Sezon sonunda Rijkaard onu istemediğini açıkladı ve ülkesine , Porto'ya geri döndü.4 sezon Porto'da kalan ve futbolunun altın yıllarını burada geçiren(şu ana kadarki) Quaresma 4 sezonda oynadığı 112 maçta 32 gol attı , ayrıca kişisel müzesinide doldurdu.2 Portekiz Süper Kupası , 3 Lig Şampiyonluğu , 1 Portekiz Kupası , 1 Kıtalararası Kupa sevinci yaşadı Porto'yla birlikte Ricardo.Daha sonra Jose Mourinho'nun yoğun ısrarları sonucu İtalyan devi İnter'e tam 18.6 milyon € + Pele karşılığında transfer oldu.İnter'de tam ir hayal kırıklığı yaratan Quaresma 2009 da Chelsea'ye kiralandı ve sadece 1 maçta ilk 11 başladı.Daha sonra İnter'e dönsede yine buradada forma şansı bulamadı.

Buraya kadar olan bilgiler Wikipedia'dan rahatça bulunabilecek bilgiler.Gelelim asıl meseleye.İnter gibi bir takım yaklaşık 24 milyon €'ya(Pelenin piyasa değeri 6 milyon€) aldığı oyuncuyu oynatmadan Chelsea'ye kiralıyor , daha sonra aldığı fiyatın 3 te 1 ine başka bir kulübe satıyor.Büyük bir yetenek olarak kabul edilen , 2. Cristiano Ronaldo denilen bir futbolcunun İnter'de,Chelsea'de forma giymemesi , hatta ve hatta Portekiz Milli Takımı'na çağrılmaması gerçektende şaşırtıcı.Biraz araştırma yapıp Ancelotti ve Mourinho'nun açıklamalarını bulduğunuz takdirde şaşkınlığınız da ortadan kalkacaktır.2 başarılı hocada yaptıkları söylemlerle şunu ele alıyor ; Quaresma çok iyi ve yetnekleri tartışılamaz bir oyuncu , ama taktiksel disiplini yok ve takımda tek lider olmak istiyor.Zaten Schuster'de Quaresma ile ilgili açıklamalarında "Ben zor futbolcuları severim" ifadesini kullandı.Yani sorunlu bir futbolcu olduğunu belli etmeden vurgulamak istedi.






Artık gelelim benim için asıl olan meseleye.Çeşitli İnter taraftar sitelerinden yaptığım araştırmalarda Quaresma açısında pekde olumlu söylemler bulamadım doğrusu.İşte "Quaresma satıldı" başlıklı habere verilen ceaplar :

- Beşiktaş forumlarını hayal edin.Quaresma onlar için Cristiano Ronaldo'nun yaşlı versiyonu.

- Quaresma?Aa evet hatırladım...

- Bir daha asla görüşmemek üzere güle güle quaqua!

- Beşiktaş'a gitmeyi kabul ettiğine şaşırdım.Tanrı'ya şükürler olsun!

- Son yıllarda en çok göze batan oyuncumuz.Güle güle!

- Bunların hepsi doğru değil mi?Hala inanamıyorum!

- Festival için San Siro'yu açın , Kiliseye gitmeye başlıyorum artık...

- Uzun zamandır bu topiği hayal ediyordum...

- Bence birinin onun için bu kadar para ödemesi inanılmaz birşey...

- (2 taraftarın forumdaki konuşması)
+Şimdi kime hakaret edeceğiz biz?
-Hadi ama , telaşlanma , biz her zaman hakaret edecek birini buluruz.
+Ricardo'ya hakaret etmek güzeldi ama :(
-Üzülme , belki Suazo'ya geri döneriz

- Aslında üzücü.Ama yeteneklerini ve zekasını futboluna yansıtmıyordu.

- Beşiktaş'ta iyi işler yapacağına eminim.Onun seviyesi orası.

-Türkler ve Serie A'yı izlemek mi?Quaresma onlar için büyük biri.Onun İnter'de 80 ya da 10 maç yapmasını önemsemiyorlar.Sadece ismiyle ilgileniyorlar.

Quaresma'nın Havalimanın'daki karşılama töreninden sonra ;

- Bunlar delirmiş.Bunların hepsi Quaresma için mi?

- Sıradaki kalabalık , birkaç ay sonra performansından dolayı onu parçalamak için olacaktır.

- O nun Maradona olmadığını biliyorlar değil mi?

- (Yine bir ikili konuşma)
+Kendini Beşiktaşlıların yerine koy.Takımları Avrupa şampiyonlarından birini aldı.
-Peki onun hiç oynamadığının farkına vardılar mı?

- Sanki şampiyon olmuşlar!

Tabii ki az da olsa Quaresma'nın gitmesine üzülenlerde ar.

Sezon ortasında Genoa 10 milyon € luk bir co-ownership anlaşması imzalamak istemişti.(co-ownership: kulüp bir diğer kulüpteki oyuncunun yarısını satın alır.Anlaşılan süre zarfında oyuncu bu kulüpte oynar , sözleşmesi bittikten sonra futbolcu 2 kulüptende gelen 2 kontrattan birini kabul etmek zorundadır.Ayrıca oyuncunun yarısını satın alan kulüp , önceden anlaşılan fiyat karşılığında oyuncuyu bu fiyata satın alabilir.)İşte bu olayla ilgili olarak taraftarların yorumu :

- Genoa'ya gidebilirdi , ama şimdi Türkiye'de.Bu bir ceza olmalı...

- 24 milyon € ya alıp , 7 milyon a sattık.Teşekkürler Jose(Mourinho)

- Genoa ile 8.liğe oynamak yerine , Beşiktaş ile şampiyonluğa oynamayı tercih etmiş olabilir.

- Ne kadar da aptal!Genoa'yı reddetti ve şimdi Türkiye'de!

İşte taraftarların yorumları bunlar.Sonuçta Quaresma üst düzey bir oyuncu.Taraftarların söyledikleri onların fikirleri ve sadece ayrıntı olarak aktarmak istedim.Quaresma'nın Beşiktaş formasıyla neler yaıp yapmayacağını sadece bekleyip göreceğiz.

17 Haziran 2010 Perşembe

Daum'un Tiyatro Oyunu

Daum Fenerbahçe'nin son üç senedir çalıştırdığı en cin teknik direktörlerden biri.Daum Fenerbahçe'yi o kadar iyi tanıyor ki nerede hangi adımı atacağını tatil yaparken iyi düşünmüş.Fenerbahçe yönetiminin genel politikası şampiyon olamayan hocaları göndermek.Bu kuralı istisnasız her zaman uyguluyorlar.Hatta Zico'nun Şampiyonlar Ligi'nde yaşattığı o başarılar bile yönetim fikrini değiştirememişti.Ama şu an Daum o kuralı yaptığı açıklamalar yıkmaya çalışıyor.Daum yaptığı açıklamalarla Fenerbahçe yönetimine hodri meydan diyor.Onlardan korkmadığı açıkca söylüyor ve eğer teklifi kabul etmezlerse ağır bir tazminat ödemek zorunda olacağını düşünüyor,buna göre adımlarını atıyor.
Daum şuan bana göre çok güzel bir oyun seyrettiyor.Fenerbahçe yönetimini tazminatla yıkmaya çalışıyor.Ben, eğer Türkiye'de tazminat vermekten korkmayan bir kulüp varsa o kulübün Fenerbahçe olduğunu düşünüyorum.Çünkü son üç senedir çalıştırdığı bütün teknik adamlara tazminat vermekten bıkmayan bir kulüp ve bu durum karşısında ezileceğini hiç tahmin etmiyor.Çünkü, eğer Fenerbahçe Daum'un teklifini tazminattan korkutuğu için kabul ettiyse Fenerbahçe için durum kötü demektir.Çünkü Daum'un bu sezonda Fenerbahçe 'nin başına gelmesi demek sportif anlamda bana göre başarısız bir sezon geçermesi anlamına işarettir.Daum oynattığı futbol ile gelişmeye aç olan Türkiye liglerinde bence görev almamalı.Çünkü oynattığı takıma aşıladığı futbol anlayışı Dünya üzerinde geçerliliği kalmadı.
Sonuç olarak eğer Fenerbahçe Daum'u kendi isteği ile bırakmıyorsa sonuç katlanmaya hazır olsun.

14 Haziran 2010 Pazartesi

Transfer Harekatları 1

Süper Lig sona erdi ama futbolseverlerin heyecanı bitmedi.Heyecanlanacakları 1.olay Dünya Kupası,2.ise ligimizdeki transfer hareketlenmeleri.Transfer dönemi başladı.Şu an bana göre transfer döneminin en iyisi Beşiktaş.Neden mi?İlk olarak kadrolarını iyi bir hocaya teslim ettiler Bernd Schuster.Bernd Schuster teknik direktörlük mecerasına Alman takımlarında Köln'de başladı.Daha sonra bu başarısını Xerez,Shaktar Donetsk,Levante,Getafe ve R.Madrd'de devam ettirdi.Real Madrid'e gidişinde ki en büyük etken 2006-2007 Getafedeki sınırlı kadroyla iyi futbol oynayıp kral kupasını Sevilla'ya kaptırmış olmasıydı.Daha sonra burdan Madrid'e geçti ve burada ilk sezonunda Rijkaard'lı Barça'nın 8 puan önünde 1.bitirdi.Daha sonra başkanla yaşanan anlaşmazlıklar ve takımın kötüye gitmesi onun Real'deki kariyerine son verildi.Bu yüzden Beşiktaş Mustafa Hoca'dan sonra teknik direktörlük uzun bir aradan sonra tecrübeli bir teknik direktöre emanet etti.
2.büyük transferi ise dün anlaşılan Ricardo Quaresma idi.Quaresma transferi en az bir 5 sene sonra Beşiktaş'ın yaptığı en iyi dış transfer.Futbol otoriterlerinin Porto'da yıldızı parladığı dönemde C.Ronaldo ile yeteneklerini kıyas ettiği ve ondan daha iyi olduğundan bahsedilen bir yetenek.Fakat o zamanda Ronaldo gidip Alex Ferguson'un takımaına gitmiş,Quaresma ise önce Barça'da Rijkaard' a gitmiş burada yeterli süre alamayınca hocayı suçlamış ardından Deco transferinde takas oyuncusu olarak kullanılmış ve eski yuvasını geri dönmüştü.Orda tekrar adından bahsettirdi ve Inter'e gitti.Mourinho çok şey beklediği yıldız oyuncu hayal kırıklığı yaratınca Chelsea'ye kiralık gitti.Burda bişe yapamayınca Inter'e geri döndü.
Çok iyi bir transfer inşallah yıldız oyuncu kaprisini yapmaz ve biz izleyinleri Porto zamanında olduğu gibi büyülemeye devam eder.