” Futbol asla sadece futbol değildir, o öyle bir işlevi olabilecek güçtür ki , ancak o gücü anlayabilecek duyarlı, olgun yandaşlar ve sporcularla doğru ve etkin olabilecek, bu özelliklerini toplumsal fayda unsuru olarak da kullanabilecektir.Futbol da ” Savaşa Hayır” demelidir, diyebilmelidir ve dediğinin arkasında durmalıdır.Mücadelesini sahada bırakırken , ebedi dostluğunu barışın uğrunda saha dışına taşıyabilmelidir.Hemde onu bu yolda baltalamaya çalışan birçok düşmana rağmen.Futbol bir güzelliktir.Güzellikleri çirkin kılmak için gösterilen çabaların bir parçası olmayan futbol sever sayısının ve etkinliğinin artması dileğiyle bu yazımı statlardan ” Savaşa Hayır” diye haykırmış tüm sporseverlere ithaf ediyorum."

Simon Kuper

31 Aralık 2010 Cuma

2010'un ARDINDAN

Bir koca seneyi daha bitirdik.Seneyi spor konusunda ele alırsak bu sene hiçte fena bir sene geçirmedik.Uluslararası anlamda futbolda başarılı olmazsakta sporun diğer dallarında başarı göstererek bu seneyi iyi kapattığımızı düşünüyorum.Gelin hep beraber bu sene ki spor olaylarına değinelim.

A Milli Basketbol Takımı

Bu sene bizi en mutlu eden olaylardan birini gerçekleştirdiler ve ülkemizde yapılan Dünya Şampiyonasın'da 2. oldular.Tüm ülkeyi ekran başına kitlediler bizleri çok sevindirdiler.Keşke Amerikayı'da yenip 1. olsaydık ama olmadı.Geleceğin Kobesi'ni durduramayınca bizim için herkes tarafından beklenen son kaçınılmaz oldu.Bu şampiyonayla birlikte bu ülkede sadece futbolun olmadığını bize bir kere daha gösterdiler.İnşallah bu başarıyı Litvanya'da yapılacak Avrupa Şampiyonasında'da gösterirler.

Nevin Yanıt

Atletizmde bize bir sevinç daha yaşattılar.Elvan ile birlikte bu sene gururumuz oldular.Bu günlere nasıl geldiği zaten ortada.Tabi ki Bekele'yi unutmamak lazım.Onlar bu sene gururumuz oldu.Teşekkürler.

Fenerbahçe Bayan Voleybol Takımı

Geçen sene Şampiyonlar Liginde finale kadar çıkıp finalde elenmeleri bu günlere gelineceğinin bir göstergesiydi aslında.Yapılan flaş transferler ve koç Ze Roberto önderliğinde Dünya Şampiyonluğuna imza attılar.Burada tabi ki ülke başarısını kutlarken aynı zamanda Fenerbahçe Spor Kulübünü'de kutlamak gerekir.Ülkeye sporunu sadece futboldan ibaret olmadığını alt branşlarına yaptıkları katkılarla ve takımların kazandığı başarıyla çok önemli bir işe imza attılar ve atmaya devam ediyolarlar.Genç basketbol takımları daha dün fınal four oynamaya hak kazandı.Bu anlamda diğer kulüplerin imkanları el verdiği sürece tüm branşlara katkı yapmaları gerektiğini gösterdiler.

Bursaspor

Bu sene futbol devrimine imza attılar.Mükemmel bir sezon geçirip şampiyon oldular.Emeği geçen herkes teşekkürü hakediyor.Ertuğrul Sağlam önderliğinde iyi bir mücadele ortaya koyup futbol adına bir şey katarak oynadılar.Tebrikler Bursaspor.

Dünya Kupası Şampiyonu İspanya

Çarşamba'nın geleceği Perşembe'den belli olayı var aslında İspanya 'da.Önce Avrupa Şampiyonluğu sonra Dünya Kupası.Normal olarak karşılanmalı.Bu kadar iyi oyuna bu kadar ödül az bile.Total futbolun gereklerini yaparak bu seneyi ülke olarak iyi kapattılar.

Halter

Nurcan Taylan,Aylin Taşdelen ve Sibel Özkan aldıkları madalyalarla halterde gururumuz oldu.Aslında halterde olan şamğiyonlarda her zaman iyi başarılar kazanıyoruz ama bu sene kazandıkları madalyalarla başarılarımıza yenilerini eklediler.Teşekkürler.

Bu yıl az çok anlatmaya çalıştık.Hepinize MUTLU YILLAR...



21 Aralık 2010 Salı

SporToto Süper Lig 2010-2011 Sezonu İlk Yarının Ardından...



Ligimizde bu sezonun ilk yarısını da geride bıraktık.Puan durumuna baktığımızda ise sezon başında aklımızda pek şekillendiremeyeceğimiz bir durum var.4 büyükleri ve son şampiyon Bursaspor'u değerlendirecek olursak ;

Trabzonspor

İlk yarıyı lider kapatan Trabzonspor'da işler çok iyi gidiyor.17 maçta yalnızca 3 beraberlik ve 1 mağlubiyet alan Trabzonspor ligin Fenerbahçe ile birlikte en çok gol atan takımı olmasının yanı sıra ligin en az gol yiyen takımı da...Onlar için bu yarıda başlarına gelen en büyük belkide tek sorun ise Teofilo.Sezona iyi başlayan ve -Bursaspor ile yapılan Süper Kupa maçı dahil- 7 maçta 7 gol atan Teofilo nedeni anlaşılamadığı biçimde , 2 gün havaalanında sabahlamayıda göze alarak ülkesine gitmişti(kaçmıştı).

Takımda kendisinden verim alınmayan futbolcu neredeyse yok.Glowacki'nin yalnızca 3 maç oynayıp sakatlanması üzerine herkes savunmada aksaklık çıkacağını düşünürken Egemen-Giray uyumu bu düşünceleri yıktı geçti.Sağ tarafta Serkan , sol tarafta Cale müthiş oynuyor.Özellikle Serkan ; 1-2 senedir eski günlerini aratırken şimdi yeni yeni parlayan genç bir yıldız gibi.Orta sahadaki Selçuk-Colman uyumu , özellikle Selçuk'un performansı Trabzonspor'un oyunundaki baş etmenlerden.Jaja takıma müthiş uyum sağladı , şu anda ligimizdeki en yararlı transfer olarak gözüme çarpıyor.Umut-Burak ikilisi ise beni gerçekten şaşırttı.Zaten pozisyona girmekte sıkıntı çekmeyen bu ikili birde son vuruşlarda başarılı olup kendilerine güven gelince durdurulamaz hale geliyorlar.

Bursaspor

Bursaspor bu sezon geçen sezonun ilk yarısına göre daha fazla puan aldı.Bu onların performanslarını devam ettirdiklerinin göstergesi.Aynı anda Şampiyonlar Ligi'nde de mücadele etmiş olmaları onları pek de olumsuz etkilememişe benziyor.

Ali Tandoğan dışında sağ bekleri olmamaları onlar için handikaptı.Nitekim onun da şanssız sakatlığıyla sağ tarafta sağ ayağını kullanamayan Mustafa Keçeli oynadı son maçlarda.Defansın ortasında hiç bir sorunları yok 3 tane tecrübeli(Ömer-Stepanov-İbrahim) ve bir tane de genç yıldızları var(Serdar Aziz).Svensson'u ben çok beğenmeme rağmen Ertuğrul Sağlam pek ısınamamış olacak ki çok fazla kullanmıyor.İnsua beklenenin altında.Nunez ve Steinert ise benim için tam bir hayal kırıklığı.Nunez bana Falcao'yu hatırlatıyor oyun stili açısından ama maalesef Falcao'nun yakınından bile geçemeyecek bir performansda.Steinert geldiğinde Ertuğrul sağlamın yorumu hala aklımda "Hem sağ ve sol kanatta hem de forvette oynayabilen çok yönlü bir oyuncu transfer ettik.Bize yararlı olacağından eminim."Ama sezona bakacak olursak forvet ihtiyacı olduğunda Ömer forvette , Volkan cezalı ya da Ozan İpek kötü olduğunda genç İsmail kanatlarda.Tabi ki genç bir yeteneği oynattı diye eleştirmiyorum ama sezon başı "Yıldız alabilirdik.Ama kulübü maddi durumdan zarara uğratmak istemedim." diye açıklama yapıpta daha sonra Arjantin'den "2 senedir takip ediyorum" diyerek oyuncu getirip 3 maç oynatmak kulübü maddi zarara uğratmıyor mu merak ediyorum...Net bir santraforları olmamaları en büyük sorunları.Turgay'ın üst düzey performansı ve Sercan'ın şimdiden geçen seneki gol sayısını aşması en büyük artılarından.

Fenerbahçe

Kağıt üstünde Türkiye'nin en iyi kadrosu Fenerbahçe'de.Ama bunu sahaya yansıtamamakta. Cristian'ın sezon başı performansını göz ardı edecek olursak Fenerbahçe'nin en büyük sorunu sol bek mevkisinde.Caner'in tam bir bek olmayışı ve Santos'un vurdumduymaz tavırları o bölgeden sürekli gol yenmesini sağlamakta.

Fenerbahçe hakkında ne söylesem çelişiyor.Bir türlü ilk yarıdaki performansını tüm maça yayamayan bir takımda problem kondisyon olarak göze çarpıyor.Ancak Alper Aşçı işinde uzman birisi olarak dikkat çekiyor.

Fenerbahçe'nin puan kaybettiği ya da zorlandığı maçlara bakacak olursak bunların %80'inde çok net goller kaçırdığını görüyoruz.Buradaki sorunda son vuruşlar olarak göze çarpıyor.Ancak kadroya baktığımız zaman Niang,Stoch,Semih,Gökhan gibi son vuruşlarda etkili oyuncuları görüyoruz.

Niang Galatasaray maçından beri ortalarda yok , sakatlığın etkisini atlatamamış , hiç bir omuz omuza mücadeleden galip çıkamıyor.Semih'te bu sezon attığı gollere rağmen form düşüklüğü var.Stoch henüz lige ayak uyduramamış gibi.Gökhan Ünal'ın sağlıklı olduğu maç sayısı bir elin parmaklarını geçmiyor.Dia son vuruşa kadar mükemmel gidiyor ama son vuruşlarda berbat.Mehmet Topuz Kayseri'de neredeyse 4 maçta bir uzaktan müthiş goller atarken burada kaleyi bulamaz oldu.Fenerbahçe'deki sorun ney gerçekten tam net değil.

En olumlu gelişme ise her maç en azından 4-5 net gol pozisyonuna girilmesi.Belki şanssızlıktan belki başka bir şeyden ama 2. yarı bu pozisyonlar gole çevrilirse ve Sivas maçındaki gibi oyun tüm maça yansıtılırsa bu yarıdan daha fazla puan toplama ihtimali çok daha yüksek Fenerbahçe için...

Beşiktaş

Flaş transferlerle sezona girmesine rağmen bir türlü bekleneni veremedi Beşiktaş.Quaresma'nın sakatlığı onları fazla olumsuz etkiledi. Guti-Quaresma-Nihat-Hilbert-Bobo-Nobre gibi iyi hücumcularına rağmen son 19 maçtır , evet evet son 19 maçtır 2 den fazla gol atamıyor Beşiktaş.En son 11.9.2010 tarihinde Ankaragücü'nü 4-0 mağlup etmişti.

3 yeni yabancıyla daha anlaşma sağladılar.Zaten şu anda kadrolarında 11 tane yabancı var(Ligde oynayan 10 isim + Sivok) , 14 olacak bu rakam , Sivok'un dışında sakat olan Holosko'nun sözleşmesinin askıya alınacağı gündemde ve görünen o ki bu olacak.Yani geriye gönderilecek 2 isim kalıyor.Bunlardan biri Ferrari diğeri Tabata gibi görünüyor ama net bir bilgi henüz yok.

Almeida bana göre müthiş bir transfer.Hızlı,güçlü,bitiriciliği yüksek.Tek dezavantajı topu ayağına aldığında ilerleyip giden bir oyuncu olmaması.Ancak Schuster'in sezon başı "Ceza sahası içinde bitirici." tanımlamasına uygun bir oyuncu.

Beşiktaş da aynı Fenerbahçe gibi , anlamak mümkün değil.Eldeki kadro ile oynanan oyun örtüşmüyor.Kilit noktalara transfer yaptıkları ve henüz bu oyuncuların performansını göremediğimiz için 2. yarı hakkında net bir şey de söyleyemiyoruz.Bekleyip göreceğiz...

Galatsaray

Galatasaray hakkında nereden başlasam gerçekten bilemiyorum.Nereye baksam bir olumsuzluk hakim.Savunma isim olarak belki standartların üstünde ama bir türlü bütün olamıyorlar.Konyaspor maçında hayran kaldığım Çağlar'ın dönüşü onlar adına tek olumlu gelişme defans için.Orta sahaya dönüyorum Barış-Musa-Ayhan-Cana-Mustafa Sarp , 5 ide aynı oyuncu.Yıllar yılı bekleneni veremeyen Aydın , hiç bir zaman üst düzey bir takımda ilk 11 oyuncusu olamayacağına inandığım Serdar Özkan , sakatlığı sebebiyle 4 maç oynayan Arda , Rijkaard "Gelirse şampiyonuz." derken , Hagi'nin bir kalemde sildiği Misimovic...Evet bir de Kewell var , bu takımda sol kanatta oynarken tek başına hücumu sırtlayan Kewell.

Galatasaray'da gol atan futbolculara bakalım :

Baros(6 gol)
Kewell(3 gol)
Pino,Servet(2 gol)
Hakan,Barış,Mustafa,Ayhan,Anıl(1 gol)

Şimdi Baros'un sakatlığında siz bu takımdan gol atmasını bekleyin , bir de 3 defansif orta saha ve forvet yokken.Adnan Polat'ın bu sezon en büyük hatası Hagi'yi başa getirmek oldu.Herkes biliyordu Hagi'nin başarısız olacağını bu kadroyla.Ancak bir de üstüne geldiği ilk maç fark beklerken Fenerbahçe deplasmanında alınan puan ve oynanan oyun acaba mı dedirtti , tabii sonra işin aslı ortaya çıktı ve Hagi gerçek yüzünü , gerçek oyun stilini gösterdi. 2. yarı daha fazla puan toplayacağından şüphe yok Galatasaray'ın ama bu sezon ilk 4 ü unutmaları gerek.

Sezon Sonu Tahmini

1.Trabzonspor(76 puan)
2. Fenerbahçe(72 puan)
3. Bursaspor(70 puan)
4. Beşiktaş(66 puan)
5. Kayserispor(61 puan)
6. Galatasaray(57 puan)
.
.
.
16.Sivasspor(36 puan)
17.Kasımpaşa(28 puan)
18.Bucaspor(26 puan)




11 Aralık 2010 Cumartesi

Forza UFUK Forza UFUK Forza UFUK



Bugün yaşananlar için kullanacak tek bir kelime var YAZIK...Yaşanılan onca güzel anı,o kocaman tarihe bugün Galatasaray taraftarı yazık etti.Takım zaten kötü ona hiçbir şey demiyorum.Onlar için söylenecek kelime yok.Ama Galatasaray taraftarı gibi büyük taraftara yakışmayacak hareketler yaptı bugün.




Öncelikle kırılan koltuklara söyleyeceğim.Tamam belki hatıra olarak alan olsa hiçbir şey demem kimse bir şey diyemez.Ama siz o koltukları koparıp sahaya atarsanız ne takımı protesto ederseniz ne de yönetimi.Sadece oynanan son maçta yaşadığınız sizi alıp götüren o stattaki anılarınıza zarar verirsiniz.Tarihine zarar verirsiniz.Sizi günler günü mutlu eden, o anılarla rakip takım taraftarlarını kızdırdığınız günlere zarar verirsiniz.




Diğer konu ise Ufuk.Yazılarımı takip edenler varsa ondan çok sık bahsederim.17 yaşındayım.En az 5 seneden beri futbolun düzenli izleyicisiyim.Ben hayatımda hiçbir futbolcuya bu kadar güvenmedim.Gerçekten ileride arkasında durulursa çok iyi bir kaleci olacağına inanıyorum.Bakın her kaleci hata yapar.Volkan daha 2-3 sene öncesine kadar ne kadar hatalı goller yediği aklımızda.Ufuk'ta daha genç bir oyuncu.Evet şu an iyi oynamıyor ama iyi oynamaması yuhlamak ya da topu tuttuğunda alkışlamakla ona destek olamayız.Volkan şu an iyi bir kaleci ise arkasında durulduğu için çok iyi bir kalecidir.Yetenekleri ile birlikte tabi.Ufuk'ta yetenekli bir kaleci,fiziği çok iyi,sol ayaklı olmasına rağmen topu oyuna olumlu sokmaya çalışıyor.Arkasında durmak ve onu bu işe inandırma, taraftar olarak yapmamız gereken tek şey bu.İşine olan güvenini daha da arttırmak.Onu hata yaptığında maç sonlarında tribüne çağırmak.Yani onu gururunu okşamak lazım.




Yönetim bugün itibari ile ne yapar bilmiyorum.Takımın neler ihtiyacı olduğu ortada.Tek yapılmaması gereken şey kaleci transferi yapmamak.Elindeki imkanları iyi değerlendirmek.Ufuk'a,Emirhan'a güven aşılayıp onları bu oyunu sevdirmek.Emin olsunlar ki meyvelerini toplayacaklar.










5 Aralık 2010 Pazar

Kasımpaşa 0 3 Galatasaray

Dünkü maç konum olarak olmasada maç içinden ki yapılan hatalar ve atılan gollerle tıpkı ASY'de oynanan İBB maçını andırıyordu.Antremanlardan bile yapılamayacak hatayı İBB maçında Baros değerlendirmişti,burda Aydın'ın ortasında Kewell değerlendirdi.Tek fark orda penaltı olmuştu,dün ise Barış'ın akıl almaz hatası ile sonunda Pino'yu golle buluşturmuştu.İkinci yarı gene Pino'nun Guiza'yı andırmayan görüntüsü bende buradayım deyip ortaya koyduğu performansla eskiyi azıcıkda olsa andıran Hakan Balta perdeyi kapattı.



Dünkü galibiyet çok önemliydi.Bugün bütün gazetelerde suni tenasüf,pansuman gibi başlıklar görürsünüz hepsi Galatasaray'ın aldığı galibiyeti açıklamaya çok uygun başlıklar.Dün maçın ilk dakikasından yapılan Kasımpaşa'yı topla çıkartmama baskısı olumluda olsa beni biraz korkutmuştu.Son 3-4 maça baktığımızda 60'dan sonra gardı düşen Galatasaray için korkutucu bir tablo ortaya çıkabilirdi ama korkulan olmadı.Golü bulduktan sonra baskıyı sadece hücumculara bırakınca 90 dakikanın geneline bakıldığında diri bir Galatasaray gördük.



Elde kalan yabancıların performasına bakıldığı zaman Kewell kendini toparlayamaya eski formunun tutturmaya başladığını görüyoruz.Lucas gene her zaman ki futbolunu oynadı.Cana savunma anlamında iyi bir görüntüde çizse hücuma çıkarken çok pas hatası yaptı.Gelelim Pino'ya, iyi oynamıyor.Bencil bir futbolcu.Saha içinde yardımlaşma sıfır.Kaçırdığı goller akıl alır gibi değil.Takım oyunu düzeni içinde kendini belli edemiyor.Bireysellikle ön plana çıkmaya çalışıyor.Ama içinde bulunan durum içinde bireysel oyun oynanamaz.Takıma daha fazla uyum sağlaması gerekir ve acilen birilerinin onu uyarması gerekir.



Son olarak takım içinde Ayhan'ın mafya vari görüntü çizmesinden bıktım.Sen kimsinde herkese kızıyorsun.Sözüm ona kaptan ona mı güveniyor anlamadım.Herkese kızıyor bi de kendi oyuna baksa maç bittikten sonra bir kendini izlese sonra arkadaşlarının hatasını yüzlerini vurup bağarsa.



İlk yarı bitmesine iki hafta kaldı.Son iki maçtanda 3 puan alınması çok önemli.Büyük ihtimalle öyle umuyorum ikinci yarı başlarken 3-4 tane yeni oyuncu transfer edilecek ve lig bitine kadar en iyi yer neresi ise oraya kadar gelmeye çabalanacaktır.