” Futbol asla sadece futbol değildir, o öyle bir işlevi olabilecek güçtür ki , ancak o gücü anlayabilecek duyarlı, olgun yandaşlar ve sporcularla doğru ve etkin olabilecek, bu özelliklerini toplumsal fayda unsuru olarak da kullanabilecektir.Futbol da ” Savaşa Hayır” demelidir, diyebilmelidir ve dediğinin arkasında durmalıdır.Mücadelesini sahada bırakırken , ebedi dostluğunu barışın uğrunda saha dışına taşıyabilmelidir.Hemde onu bu yolda baltalamaya çalışan birçok düşmana rağmen.Futbol bir güzelliktir.Güzellikleri çirkin kılmak için gösterilen çabaların bir parçası olmayan futbol sever sayısının ve etkinliğinin artması dileğiyle bu yazımı statlardan ” Savaşa Hayır” diye haykırmış tüm sporseverlere ithaf ediyorum."

Simon Kuper

20 Eylül 2010 Pazartesi

Fenerbahçe:1-1:Beşiktaş



Dün sahada forma giyen toplam 29 oyuncu içinde Cristian ve Nobre dışında ülkesinin milli takımında oynamayan oyuncu yok.Bu da maçın kalitesinin ne kadar yüksek olduğunu gösteriyor.

Kadrolara baktığımız zaman Fenerbahçe beklenen 11'iyle sahaya çıktı , Beşiktaş'ta Schuster ise Aurelio-Nobre sürprizini yaptı.Aurelio bir tercih olabilir ama Bobo'nun şu form durumuyla yedek kalması gerçektende Schuster adına büyük bir yanlış.

Fenerbahçe Mehmet Topuz ile Quaresma'ya önde baskı kurdu , Emre ile Guti'ye yoğun baskı uyguladı , Dia ile de Ekrem üzerinde etkili olmaya çalıştı.Beşiktaş ise Aurelio'yu defanstan hiç çıkarmayarak Fenerbahçe'nin olası göbek ataklarını engelledi.

Gole kadar maç orta saha mücadeleleri ile geçti.Ama Hakan'ın hatası ile gelen gol sonrası her şey değişti.Fenerbahçe müthiş bir baskı kurdu , kanatları Dia ve Gökhan ile çok iyi kullandı ve sırasıyla Gökhan Gönül , Niang , Dia ve Alex ile hayret edilecek pozisyonlar kaçırdı.Bunlardan bir tanesi gol olsa belkide Fenerbahçe maçı
3-4 farkla kazanacaktı ama olmadı.




2. yarıda Emre'nin sakatlanması Fenerbahçeye darbe indirdi.Orta sahada Mehmet Topuz bir derece idare etti ama Özer Quaresma'ya tabiki de Mehmet Topuz gibi baskı kuramadı ve Quaresma Gökhan Gönül ile çokça bire birde kaldı.Bu iki oyuncunun mücadelesinin bana vereceği hazzı düşünerek heyecanlandığım sırada sahneye İsmail çıktı ve neredeyse her hücumda Quaresma'ya destek olarak , Özer'in de beklenen savunma performansını sergileyememesinin de yardımıyla Beşiktaş Fenerbahçe sağ kanadını işgal etti.

Beşiktaş pas yapıyordu , açık bulurum düşüncesindeydi , Fenerbahçe ise geçen sene Daum'dan kalan deneyimlerle kapanmaya , savunma yapmaya devam ediyordu.Bu kadar gömülmesine rağmen bile Dia ve Alex ile 2 net fırsattan daha yararlanamadı.

Aykut Kocaman'ın önünde 2 seçenek vardı.Alex'i çıkarıp ya Stoch'u koyarak 3 hızlı adamla etkili kontra arayacak ancak Beşiktaş'ın baskısını durduramayacaktı , ya da Cristian'ı koyarak orta sahayı kalabalıklaştırıp baskıyı azalatcak ancak kontra ataklarla gol bulma şansını azaltacaktı.Kocaman 2.sini seçti ve Cristian'ı oyuna aldı.Nitekim işe yaradı ve Beşiktaş atakları azaldı.Ancak bir anlık hata , Guti'nin müthiş pası ve Bobo...

Aklıma takılan en önemli nokta şu , senin elinde Mehmet Topuz gibi mücadeleci ve Cristian gibi çirkef ve oyuna sonradan girmesi nedeniyle dinç bir oyuncu var.Bu 2 oyuncudan biriyle Beşiktaş'ta hücumu tamamen organize eden Guti'yi kilitlemeye çalışmak daha mantıklı olmaz mıydı?

Beşiktaş zaten yolunda iyi bir şekilde ilerliyor , Fenerbahçe içinse hiç bir şey için geç değil hala bekleme durumundayız.

Maçtaki Olumsuzluklar :

-Hakan'ın , Ekrem'in , Emre'nin ve Volkan'ın sakatlığı.
-Beşiktaş'ın defansı
-Fenerbahçe'nin geçen seneye dönüp 45 dakika defans yapmaya çalışması
-Andre Santos ve Nihat
-Cüneyt Çakır

Maçtaki Olumlu Olaylar :

-Maç içindeki mücadele
-Yazının başında da belirttiğim üzere maçtaki kalite
-Dia ve Guti

NOT:Kaliteden bahsederken tabi kide Selçuk,Cristian,Nobre gibi oyuncuları istisna sayarak kalitenin dışında tutuyorum.
-

19 Eylül 2010 Pazar

Arda'nın her açıdan yokluğu


Şüphesiz Arda Türkiye'nin en iyi yerli oyuncusu.Buna hiç kimse itiraz edemez.Dün Galatasaray 'da Arda'nın yokuluğunu hissetti.Hem de her açıdan.İlk olarak sahada garipsenicek bir durum ama sahanın yaşlı kurtu olan Ayhan'da başka mücadele eden yoktu.Ayhan'ı eleştiren biri olarak ilk kez Ayhan'ı sahada dinç gördüm.Yılmadı hep devam etti.İkinci olarak ise Arda'nın yokluğu yabancı kontenjanının dolu olmasına sebebiyet verdi.Bu tür sahada sizin yumuşak ayaklı oyuncular değil fizik kondisyonu yüksek Cana,Barış gibi oyunculara ihtiyacınız vardır.Arda'nın yokluğu ile Misimoviç'in oynaması Cana'yı yedek kulübesinde oturtmaya zorladı.Halbuki Arda oynayıp çift ön liberoda Cana -Ayhan oynasa orta saha çok daha dinç olurdu.


Oyuncu performanslarına biraz değinmek istiyorum.Neill bu savunmanın emniyet sibobu.Kademeleri gerçekten çok iyi yapıyor.Serkan geldiği günden bu yana özellikle ikili mücadelelerde kendini fazlasıyla geliştirmiş.1-1 kaldığında rakipten önce hamlelerini iyi yapıyor.Tek sorunu pas trafiklerinde sorun yaşaması.Insua iyi bir oyuncu.Dün Buca'nın kanatları iyi kapamasında dolayı bekler pek fazla çıkmadı.Ama o da işin savunma kısmını iyi yapıyor.Orta sahada ise Mustafa Sarp düşüş periyoduna girdi.Ligde ve Avrupa'da oynadığı futbolla bizi mutlu etse de şu an da görüldüğü üzere sahada dökülüyor.Onun için oraya taze kan şart.Pino uyum sürecini atlatamamış gibi.Pas trafiklerinde nereye koşacağını ya da nereye pas atacağını bilmiyor.Aynı şekilde oyunun son dakikalarında bir çok birebir durumda kaldı.Bir pozisyonda Mustafa boştu görmedi bu da takımla daha fazla çalışmasını gerektiğinin bir göstergesi.Misimoviç ise bu zeminde ondan iyi oynamasını bekleyemezsiniz.Zaten daha yeni geldi.Takımla uyum süreci yaşıyor.Ne o takımı ne de takım onu henüz tanımıyor futbol olarak.Bana göre Rıjkaard şu Ardasız periyodu Misimoviç ile atlatmaya çalışıyor.


Galatasaray iki haftalık yenilgi periyodunu ve Avrupa faciasını bu galibiyetlerle atlatmaya çalışıyor.Şu an istesekte takımdan iyi futbol bekleyemeyiz.Takımda şu an için en önemli olan şey skor, iyi ya da kötü futbol değil.Ama bu durum her zaman böyle işlemez.Bu hafta içeride İbb ile olacak maç çok önemli.Çünkü İbb dün Buca'nın yaptığı gibi kapalı savunma yapmaz.Atak futbol oynarlar.Bu da takım için bir handikap olabilir.Yani kısacası Galatasaray ne yapıp edip haftaya kadar iyi çalışıp İbb engeline sonuç odaklı değil anacak ve ancak iyi futbolla aşabilirler.Bu yüzden Rijkaard takıma acilen kulübeden oynaması gerekipte oynamayan oyuncuları takıma sokması lazım.


Birde Buca'ya değinmek istiyorum.Bülent Uygun tipik olarak Sivas'taki taktiği uygulatmaya çalışıyor.İyi defans kontratak futbol anlayışı.Yalnız bu sene bu takım ligde kalırsa ancak seneye uygulayabilir bu taktiği.Bu sene için zor.

14 Eylül 2010 Salı

Galatasaray:1-0:Gaziantepspor

Dün sahada Galatasaray'ı değil geçen seneki Fenerbahçe'yi izledim.Saman alevi gibi parlayıp 10 dakikalık baskılı oyun , geri kalan 80 dakikada futbol adına hiç bir şey yok.

Galatasaray artık eskisi gibi değil.Bir Fenerbahçeli olarak eskiden hep Galatasaray'ın oynadığı oyuna özenirdim.Her zaman atağı düşünürlerdi , 1-0 2-0 3-0 fark etmez tek düşünceleri ataktı.Belki de futbolun doğrusu değildi ama beğenirdim.

Bugünse bambaşka bir Galatsaray var , rakip önemsenmeksizin , gol atmak için debelenen , golü attıktan sonra kapanıp kontralarla gol arayan , golden sonra topa sahip olmak istemeyen , pas yapıp rakibi bunaltmak , oyunu yavaşlatmak ve baskı kurmasını engellemek isteyen , ama başaramayan...

Gaziantepspor ise iyi bir takım , kademeli savunma yapıyorlar , ancak hücumda tam bir etkinlik yok.Zamanla oyuncular kaynaşınca bunun da aşılacağı kanaatindeyim.Tabi bunun için öncelikle Popov'un topu her ayağına aldığında şut çekmemesi gerekir ki dün 2-3 tane Gaziantepspor atağı bu yüzden heba oldu.

Gaziantepspor kadrosunda gördüğüm en büyük artı orta saha oyuncuların hepsinin çift yönlü olması , Olcan-Serdar-Zurita-Popov . Popov ve Olcan kanatlarda hızlı ve adam eksiltme yeteneği olabilen oyuncular.Serdar hem orta sahada savunmayı tamamlıyor hem de hücuma çıkarken , ortadan oyunun kurulmasında önemli rol oynuyor.Zurita daha çok savunmada kalsada zaman zaman hücuma da destek veriyor.

Yeni transfer Misimovic'e gelmek gerekirse , dün herhangi bir etkisini göremedik ama yetenekleri tamamıyla biliyoruz.O mevkide oynayan bir oyuncunun başarılı olabilmesi için takım arkadaşlarıyla vakit geçirmesi , dolayısıyla zaman gerekir.Kesinlikle faydalı olacağını düşünüyorum.

Şampiyonluk Adayları

Şampiyonluğun 5 adayına şöyle bi bakacak ve sıralama yapacak olursak.

1) Trabzonspor : Şu anda en hazır takım görüntüsünde.Kendi oyun sistemlerine bağlılar , şu anda şampiyonluk yarışında diğer takımlardan bir adım öndeler.

2) Bursaspor : Sivasspor gibi "Ben geçen sene başarılıydım , artık hücum oynamalıyım " demediler , şampiyon olmalarına rağmen mantalitelerini değiştirmediler , kadrolarını korudular ve takviyelerle güçlendirdiler.Tam bir takımlar ve bu senede şampiyonlukta iddaalılar.

3)Beşiktaş : İyi yolda ilerliyorlar ama henüz tam hazır değiller.Zamana ihtiyaçları var.

4)Galatasaray : Dün şanslılardı kazandılar , ama her zaman şanslı olmayabilirler.Fenerbahçeden fazla olan tek yönleri daha çok mücadele etmeleri.

5)Fenerbahçe : Tek kelimeyle şu anda berbatlar.Revizyonda olduklarından konuşmak için erken ama bir ance toparlanmaları gerekir , eğer ligi de kaybetmek istemiyorlarsa.

13 Eylül 2010 Pazartesi

Her şey için teşekkürler


Teşekkürler 12 dev adam ve teknik heyet.Bize yaşattığın bu başarılar için.Hiç kimsenin bu şampiyonada bir şey beklememesine rağmen tarihi bir başarıya imza attığın için teşekkürler.Yüreğini,ruhunu sahaya yansıttığın için teşekkürler.


Bir teşekkürde Tanjevic'e.Hastalığına rağmen seanslarını iptal edip,bizi yalnız bırakmadığın için herkesin eleştirilermesine rağmen yılmayıp bizimle birlikte olduğun için teşekkürler....

12 Eylül 2010 Pazar

Finaldeyiz!!!!!!!!!

Mükemmel bir maçtı.Denilecek tek kelime.Her şey için.Mükkemel.Sahada oynayan herkes hatta oynamayanlar dahil.Sırplar bizi kendi silahımızla vurdu.Dış şutları çok iyi kullandılar.Teodosic içeri çok iyi paslar attı.Bunlar onlar adına kısa detaylar.Ama bizim için çok önemli bir şey vardı.İnanç,inanç,inanç.Herkes inanmıştı bu maçı kazanmaya.İnanmayıp ne yapabilirlerdi ki?Turnuvanın Abd ile tek yenilgisiz takımı.Bütün maçlarını 3.periyotta bitirmiş,son periyota antreman havasında geçirmiş bir milli takım.Bu takım finali haketmeyecek de kim haketecek?Sırbistan mı?Son üç maçlarını son saniyelerle kazanmış bir takım.Çekirge bir sıçrar,iki sıçrar üç'de bize yakalanırlar.

Teodosiç bütün maç hakemle oynadı,hep çirkefliklerini gösterdi.Ufak temasları bile faul olarak hakeme yutturdu.Koçları Ömer'in yüzüne darbe geldiğinde onun faul atışlarını iyi atamadığı bildiği için numara yaptığı sandı ve pis pis sırttı.

Bugün belki iyi oynamadık,hem savunmada hem hücumda turnavanın geneline baktığımızda en kötü maçımızı oynadık.Ama sonuna kadar bırakmadık.Biz kovaladık,onlar kaçtı ama en sonunda pir yakaladık ve en uzun 0.5 saniyeyi oynayıp maçı aldık.Ve artık finaldeyiz ve altın madalyayı bu yürekle ve bu mücadeyle alacağız.

11 Eylül 2010 Cumartesi

Bursaspor 2 1 Eskişehir


Anadolu derbisi kıvamında bir maç oynandı Bursa'da.İki takımda aslında bakıldığında geçen sene Bursaspor şampiyon olmasa benzer takım profili çiziyorlardı.İki takımında ateşli seyircileri,deneyimli teknik adamları ve genele bakıldığında iyi kadroları var.Tabi ki Bursa'nın şampiyonluğun getirisiyle gelen transferler kadroyu bir tık yukarı çıkartıyor.Maçın başladıktan sonra maçın hakimi Bursaspor'du demek yanlış olmaz.İlk gol Eskişehir'den geldi Ivankov'un kısa düşen topunu Sezer iyi vuruşla ağlara gönderdi.Aslında bu dakikalardan sonra bazı kontrataklar yakaladı Eskişehir fakat iyi değerlendiremediler.Bu da onların eski performanslarını aradığını bir göstergesi çünkü bir değil birçok kontratak pozisyonu yakaladılar.İkinci yarıda Bursaspor artık daha seri ve daha hızlı oynamaya başladı.Insua'nın çıkmasıyla forveti çiftlediler ve gol gecikmedi.Volkan al da at derecesine ortası ve kalecinin büyük hatasıyla Nunez golü attı.Hakemin maçta en olumlu hareketi olan avantaj uygulamasıyla 2.golü buldular ve maç 2-1 bitti.


Bursaspor iyi bir kadro düzeni oturttu.Takımın içindeki oyuncularla her hafta farklı bir sistem izleyebiliyoruz.Bu takıma giren Insua takıma bir akıcılık getireceği kesin.Maç içinde pek fazla yapamasada yapmaya çalıştığı araya paslar,oyunun bir anda yönünü değiştirmesi takıma yarar sağlar.Daha hiç izleyemediğimiz Steniert var,orta saha Svensson gibi bir isim geldi.


Takım iyi ve derin bir kadroları var. Ligde taş gibi ilerliyor.4 de 4 yaptılar fakat asıl Bursaspor'u şimdi izleyeceğiz.Çünkü ligin başı olsa da bu sene iki kulvarda hatta Türkiye Kupası eşleşmeleride başlayınca 3 kulvarda yarışacaklar.Kendini Avrupa pazarında tanıtmak isteyecek oyuncular var.Volkan,Sercan,Turgay gibi bunlar tabi ki diğer arkaşlarıda mücadele edecek ama onların kendilerin göstermeleri için daha fazla efor gösterecekler.Bu durumda onları hayli yoracak.İşte burdada Ertuğrul Hoca devreye girecek.Gerekli rotasyonlarla oyuncuların hem fiziki hemde mental olarak verimliliğini sağlayacak.


Eskişehir'i ele alırsak defans hattı çok kötü ve çok yorgun.Koray geçen sene sağ açıktı şimdi sağ bek oynuyor.Nadareviç ve El Saka gibi isimler gitti.Orta saha çökmüş durumda.Pres yapan top çalan oyuncu yok.Bir tek Pele birşey yapmaya çalışıyor.Bu maçta 3 oyuncunun maç içinde sakatlanıp zorunlu değişikliklere sebeb olması Rıza Hoca'nın hamlelerini engelledi ama takımın durumu gerçekten iyi değil ve Rıza Hoca üstündeki baskılar git gide artıyor.


Bursaspor yoluna dolu dizgin devam ediyor.Bakalım ileri ki haftalarda haftada 2 maç oynamanın getirisyle ne olacağını göreceğiz.

8 Eylül 2010 Çarşamba

Türkiye 3-2 Belçika


Maça Onur-Sabri-Ömer-Servet-İsmail-Mehmet A.-Emre-Selçuk-Arda-Hamit-Tuncay on biriyle çıktık.Takıma bakıldığı üzere sistem 4-5-1 gibi gözükse de 4-3-3 oynadık.Hamit sol açık oynadı,Selçuk sol iç,Emre sağ iç geride ise Mehmet A. kaldı.Takımda devşirme forvet Tuncay oynadı.Maça başlarken bana göre 4-3-3 sistemine göre forvet ve sağ açıkta sıkıntı vardı.Forvet olarak Semih,açıkta da kadroya giremeyen Kazım oynayabilirdi.Eğer maça böyle başlanılsaydı maç direk Arda'nın omuzlarında gitmezdi ve her iki kanattan daha etkili gelinirdi.Hamit'de Selçuk'un bölgeye geçerdi.İkinci yarı sistem 4-2-3-1 döndü.Tuncay forvet arkası oldu.Semih tek kaldı ileride.Hal böyle olunca Belçika defansı zorlanmaya başladı ve goller arka arkaya gelmeye başladı.Maç 3-2 bitti.


Sistemde artık anlamışlarır Hamit 4-3-3 göre açık oynayamaz.Çünkü birebirde o kadar etkili bir futbolcu değil.Ama sistem ona yönük olduğu zaman dün ne kadar etkili olduğunuda gördük.Aynı şekilde Tuncay'da öyle forvet olmadığını vurduğu o kafa topuyla anlamamız lazım.İkinci yırtıcı forvet ya da forvet arkası oynatabiliriz.Dün Emre ve Mehmet A. iyi anlaştıklarını gördük.Kısacası ilk yarı yanlış,ikinci yarı dosdoğru bir Türkiye vardı sahada.Arda bir değinmek lazım.Eskişehir maçıyla geri dönüşün sinyallerini vermişti.Kazakistan ve Belçika maçlarında devam etti.Oyunun bazı kısımlarında fiziken düştü ama genele yaydığımızda gayet iyi işler yaptı.


Futbol maçlarını izlemeye başladığımdan beri her takımda(Türkiye Liginde) yan toplarda çok zayıf deniyor.Nedir bu hatalar.Kalecinin yanlış çıkışları,boş alan bırakma,adamını kaçırma ve birçok şey.Yan toplarda hatanın tek sebebi pozisyonunun bilgisizliği.Yerini iyi kavrayamamak.Dün yenilen iki golde pozisyon hatalarından ve kalecinin yersiz çıkışlarında goller yenildi.Onur eğer çok iyi bir kaleci olmak istiyorsa yan toplarda iyi karar vermesi lazım.Çok hatalı çıkışlar yapıyor.Yan toplara iyi çalışması lazım.Aynı şekilde Servet'de yenilen golde adamının arkasında olmasına rağmen kafayı vurduttu.Bunların olmaması lazım.Tamam her zaman böyle goller yenebilir ama bu hataları en aza indirmemiz lazım.Artık rakibin kullandığı her yan topta yüreklerimiz ağzımıza gelmesin.

4 Eylül 2010 Cumartesi

Transferler ve Gelecek

(Biraz geç oldu yazım kusura bakmayın malumunuz dershaneler başladı zaman pek fazla artmıyor)





Transfer bitimine 2 gün kala Galatasaray ve Fenerbahçe,bitime dakikalar kalada Beşiktaş transfer bombalarını patlattı.Galatasaray Misimoviç ve Insua,Fenerbahçe Yobo ve Beşiktaş'ta Fatih Tekke'yi kadrosuna kattı.





Önce Galatasaray'a değinmek istiyorum.Orta sahaya maestro görevi görecek bir oyuncu aldılar.Acaba Galatasaray'ın orta sahasında ki sorun bu bölgede miydi?Bunun cevabı tabi ki hayır.Misimoviç benimde beğendiğim iyi bir orta saha oyuncusu.Genellikle kendi bireysel oynayarak değilde takımı oynatarak bir şeyler yapmaya çalışan bunu Bundesliga'da asist kralı olarak gösteren iyi bir duran top kullanıcısı.Misimoviç tipinde ki oyuncular kendilerini gösterebilmesi için arkasında iyi bir orta saha düzeni olması lazım.Bu oyuncunun gelmesiyle ve sahada kendine şans bulması için sistemin 4-3-3'den 4-2-3-1 dönecek,öyle düşünüyorum.Şimdi ön orta sahaya baktığımız zaman hazır halde bir Cana'nın yanında kadroda oyunun her iki yönünü oynayacak bir oyuncu var mı?Cana'da işin defans kısmını üstlenecek bu nedenle transfer edildi zaten.Bu açığı göre göre böyle tipte bir oyuncu alınması garip bir durum.Misimoviç transferini eleştirmiyorum doğru bir transfer, ama transferde öncelik bu bölge olmamalıydı.Diğer transfer ise Insua.Hakan Balta'nın hem fizik hem de mental açıdan yorgun oluşu ve Çağlar'ın sakat oluşu bu transferini gerçeklesmesini sağladı.Son transfer olarak gelmesine rağmen iyi bir transfer.



Fenerbahçe ise Yobo transferini yaptı.Kendisini pek fazla tanımıyorum,ama Lucas Neill'ı yedek bırakan, mücadeleci, güçlü savaşçı bir stoper.Lugano ile iyi bir ikili oluşturacakları aşikar.

Galatasaray ve Fenerbahçe'ye ayrı bir parantez açmamız lazım.Bu iki takımda Avrupa'ya erken veda ettiler.Bunun sebebi herkes tarafından biliniyor.Fenerbahçe'nin Kezman zamanında dile gelen forvet sıkıntısı ve stoper yetersizliği.Galatasaray'ın ise oyunun iki tarafını oynamayan bir orta saha ve yıllardan beri sorun olan beklerin alternatifsizliği.Bu sorunlar herkes tarafından görülüyor.Bilica'nın ligde takıma ne kadar katkı sağladığı,sahada kendi adına oynadığı performans ortada.Sen hala bu adamın yerine transferi 1 gün kala ve avrupadan elendiğin zaman yapıyorsun.Forvet sıkıntısı.Bu durum en az 4 senelik bir sorun.Sen Niang'la daha önce anlaşsaydın şu an belki de Şampiyonlar Ligindeydin.Aynı şey Galatasaray için geçerli.Orta saha bana göre Suat-Okan-Emre zamanından beri kötü.Oyunun iki yönünü taş gibi oynayan oyuncu hatırlamıyorum.Orta sahanın kötülüğü 3 gömlek kalitede ki takıma elenmeni sağladı.Bek alternatifsiziliği keza aynı şey.Beklere yapılacak transfer son güne kalacak transfer mi?

Beşiktaş ise Fatih Tekke ile transferi kapattı.Bana göre Schuster istediği bir transfer değil.O bir pivot santrafor istiyordu,ayaklarına hakim tipte bir oyuncu.Şu an bakıldığında Nobre bana göre Fatih Tekke'den daha kafa toplarına hakim.Bakalım görecez ne yapacak.

Şu an ki kadro yapısıyla derinlik bakımından en iyi kadro Fenerbahçe'de.Hemen hemen her bölgenin alternatifi var.Beşiktaş bu konuda ikinci kalır.Defansta büyük bir sıkıntı var.Sivok'un gidişi etkiledi.Hücum gücu geçen senin Galatasaray'ı gibi.Sakatlık ve yorgun olmazsa yarışın hep içinde kalırlar.Galatasaray ise bir tık daha geride kalıyor.Orta sahanın alternatifsiziliği,forvet özellikli Baros'dan başka oyuncu olmaması sıkıntı yaratır(mehmet batdal sakat olduğu için yaklaşık 2.5 ay yok)Tabi bu takımların dışında taş gibi Trabzon ve Bursa var.Yollarına dolu dizgin devam ediyorlar.Hepsine iyi şanslar inşallah bizlere keyifli dakikalar yaşatan bol bol maç seyrettirirler.