” Futbol asla sadece futbol değildir, o öyle bir işlevi olabilecek güçtür ki , ancak o gücü anlayabilecek duyarlı, olgun yandaşlar ve sporcularla doğru ve etkin olabilecek, bu özelliklerini toplumsal fayda unsuru olarak da kullanabilecektir.Futbol da ” Savaşa Hayır” demelidir, diyebilmelidir ve dediğinin arkasında durmalıdır.Mücadelesini sahada bırakırken , ebedi dostluğunu barışın uğrunda saha dışına taşıyabilmelidir.Hemde onu bu yolda baltalamaya çalışan birçok düşmana rağmen.Futbol bir güzelliktir.Güzellikleri çirkin kılmak için gösterilen çabaların bir parçası olmayan futbol sever sayısının ve etkinliğinin artması dileğiyle bu yazımı statlardan ” Savaşa Hayır” diye haykırmış tüm sporseverlere ithaf ediyorum."

Simon Kuper

20 Eylül 2010 Pazartesi

Fenerbahçe:1-1:Beşiktaş



Dün sahada forma giyen toplam 29 oyuncu içinde Cristian ve Nobre dışında ülkesinin milli takımında oynamayan oyuncu yok.Bu da maçın kalitesinin ne kadar yüksek olduğunu gösteriyor.

Kadrolara baktığımız zaman Fenerbahçe beklenen 11'iyle sahaya çıktı , Beşiktaş'ta Schuster ise Aurelio-Nobre sürprizini yaptı.Aurelio bir tercih olabilir ama Bobo'nun şu form durumuyla yedek kalması gerçektende Schuster adına büyük bir yanlış.

Fenerbahçe Mehmet Topuz ile Quaresma'ya önde baskı kurdu , Emre ile Guti'ye yoğun baskı uyguladı , Dia ile de Ekrem üzerinde etkili olmaya çalıştı.Beşiktaş ise Aurelio'yu defanstan hiç çıkarmayarak Fenerbahçe'nin olası göbek ataklarını engelledi.

Gole kadar maç orta saha mücadeleleri ile geçti.Ama Hakan'ın hatası ile gelen gol sonrası her şey değişti.Fenerbahçe müthiş bir baskı kurdu , kanatları Dia ve Gökhan ile çok iyi kullandı ve sırasıyla Gökhan Gönül , Niang , Dia ve Alex ile hayret edilecek pozisyonlar kaçırdı.Bunlardan bir tanesi gol olsa belkide Fenerbahçe maçı
3-4 farkla kazanacaktı ama olmadı.




2. yarıda Emre'nin sakatlanması Fenerbahçeye darbe indirdi.Orta sahada Mehmet Topuz bir derece idare etti ama Özer Quaresma'ya tabiki de Mehmet Topuz gibi baskı kuramadı ve Quaresma Gökhan Gönül ile çokça bire birde kaldı.Bu iki oyuncunun mücadelesinin bana vereceği hazzı düşünerek heyecanlandığım sırada sahneye İsmail çıktı ve neredeyse her hücumda Quaresma'ya destek olarak , Özer'in de beklenen savunma performansını sergileyememesinin de yardımıyla Beşiktaş Fenerbahçe sağ kanadını işgal etti.

Beşiktaş pas yapıyordu , açık bulurum düşüncesindeydi , Fenerbahçe ise geçen sene Daum'dan kalan deneyimlerle kapanmaya , savunma yapmaya devam ediyordu.Bu kadar gömülmesine rağmen bile Dia ve Alex ile 2 net fırsattan daha yararlanamadı.

Aykut Kocaman'ın önünde 2 seçenek vardı.Alex'i çıkarıp ya Stoch'u koyarak 3 hızlı adamla etkili kontra arayacak ancak Beşiktaş'ın baskısını durduramayacaktı , ya da Cristian'ı koyarak orta sahayı kalabalıklaştırıp baskıyı azalatcak ancak kontra ataklarla gol bulma şansını azaltacaktı.Kocaman 2.sini seçti ve Cristian'ı oyuna aldı.Nitekim işe yaradı ve Beşiktaş atakları azaldı.Ancak bir anlık hata , Guti'nin müthiş pası ve Bobo...

Aklıma takılan en önemli nokta şu , senin elinde Mehmet Topuz gibi mücadeleci ve Cristian gibi çirkef ve oyuna sonradan girmesi nedeniyle dinç bir oyuncu var.Bu 2 oyuncudan biriyle Beşiktaş'ta hücumu tamamen organize eden Guti'yi kilitlemeye çalışmak daha mantıklı olmaz mıydı?

Beşiktaş zaten yolunda iyi bir şekilde ilerliyor , Fenerbahçe içinse hiç bir şey için geç değil hala bekleme durumundayız.

Maçtaki Olumsuzluklar :

-Hakan'ın , Ekrem'in , Emre'nin ve Volkan'ın sakatlığı.
-Beşiktaş'ın defansı
-Fenerbahçe'nin geçen seneye dönüp 45 dakika defans yapmaya çalışması
-Andre Santos ve Nihat
-Cüneyt Çakır

Maçtaki Olumlu Olaylar :

-Maç içindeki mücadele
-Yazının başında da belirttiğim üzere maçtaki kalite
-Dia ve Guti

NOT:Kaliteden bahsederken tabi kide Selçuk,Cristian,Nobre gibi oyuncuları istisna sayarak kalitenin dışında tutuyorum.
-

0 yorum:

Yorum Gönder