” Futbol asla sadece futbol değildir, o öyle bir işlevi olabilecek güçtür ki , ancak o gücü anlayabilecek duyarlı, olgun yandaşlar ve sporcularla doğru ve etkin olabilecek, bu özelliklerini toplumsal fayda unsuru olarak da kullanabilecektir.Futbol da ” Savaşa Hayır” demelidir, diyebilmelidir ve dediğinin arkasında durmalıdır.Mücadelesini sahada bırakırken , ebedi dostluğunu barışın uğrunda saha dışına taşıyabilmelidir.Hemde onu bu yolda baltalamaya çalışan birçok düşmana rağmen.Futbol bir güzelliktir.Güzellikleri çirkin kılmak için gösterilen çabaların bir parçası olmayan futbol sever sayısının ve etkinliğinin artması dileğiyle bu yazımı statlardan ” Savaşa Hayır” diye haykırmış tüm sporseverlere ithaf ediyorum."

Simon Kuper

30 Ocak 2011 Pazar

Bursaspor 2 0 Galatasray

Her gazete manşetinde ve Galatasaraylı taraftarın ağzında Ufuk'dur gidiyor.Herkes küfür ediyor,ruhsuz diyo,gitsin diyor.Bu konuyu sona saklayacağım.Öncelikle Galatasaray'ın biraz çaresizliğinden bahsetmek istiyorum.
.
İlk 20 25 dakika Galatasaray'ın istediği gibi gidiyor denilebilir Hagi'nin şu ana kadar getirdiği tek şey olan ileride baskı ve mücadele gücü(daha da başka bişe vermedi ve bu saatten sonra başka bir şey vereceğini sanmıyorum) iyi yapıyordu,rakip çıkamıyordu maç orta saha mücadelesi şeklinde gidiyordu.Bursa'nın iyi kötü orta sahası yop yapamıyor,uzun toplarla Miller toplar atıp oyunda tutunuyordu.Sonra Ufuk'un topa çıkıp yumruklaması Miller çarptı ki normalde uzaklaşması gerekiyordu şansı yaver gitti Miller'in koluna çarptı önüne düştü.İkinci gol için ben ki Ufuk en büyük savunucularındanım çok kötü bir gol oldu.Hata için demiyorum zaten hata büyük bir şey denemez ama bi futbolsever olarak Galatasaray için bir şey koyup yükselmeye çalışan bir kalecinin bu zor durumda kalması gerçekten çok ama çok üzücüyüydü.İkinci yarı ise oynanmayan oyunla maç sona erdi.

Bakın size şöyle bir istatistlik ile konu açayım.Galatasaray'ın maçın başından sonuna kadar çektiği ve kaleyi bulan şut sayısı oranı 6/1.Böyle bir oran heralde Galatasaray'ın hiçbir sezonunda olmamıştır ya da ilk yarı oranı olmuştur.Bir kere gol için bir çaba yok ki çekilen şut sayısına bakın.Ya da Stancu ikinci yarı oyuna giriyor sol kanatta.Hani bu adam forvetti.Yine Kazım forvette.Kazım Fenerbahçe'deyken takım arkadaşı Lugano'nun daha fazla golü var.İleri Kazım'ı koyup Ömer ile Stepenov gibi defans arasında boğulacağına çek kanada bari bire birde etkili olmaya çalışsın.Belki oluşan sert ortalarla Kedi lakaplı Stancu gol atardı(!!)

Gelelim Ufuk konusuna.Gerçekten çok ama çok üzüldüm.He diyosanız hala inanıyo musun evet hala inanıyorum.Önüne bir gene birçok şans geçecek ve bu sefer şansını iyi değerlendiricek.Bu sene için oynaması zor artık.Kendi eline geçen fırsatı değerlendiremedi.Artık Zapata'nın hatasını kollayacak ve daha çok çalışacak.Kalecilik bilgisini daha çok geliştirecek.Yani bu adamın kumaşının olduğu ve gerçek performansının bu olmadığı belli.Ufuk ve Sezer ile Manisa süper lige çıktı.Bir şey olduğu kesinlikle belli.Ama olan güvenim hala yerinde.Hiçbir zamanda yok olmayacak.

23 Ocak 2011 Pazar

2011 Model Fenerbahçe

Sezonun ilk yarısında , bir maç iyi bir maç kötü , 50 dakika iyi 40 dakika kötü , sahasında iyi dışarıda kötü oynayan , kısacası ne yapacağı kestirilemeyen bir Fenerbahçe vardı.

Herkes sol bek ve orta sahaya yapılacak transferlerle birlikte ilerleyen ve işleyen bir Fenerbahçe beklerken Aykut Kocaman yaptığı sürpriz açıklamalarla kadronun yeterli olduğunu söyledi hatta Gökhan Ünal ve Kazım gibi 2 forvet oyuncusu ayrılmasına rağmen herhangi bir hücum oyuncusu transferi çalışması da yok.

2011'in ilk Fenerbahçesi Y.Malatyaspor karşısındaydı , daha doğrusu Fenerbahçesi forması giymiş 18 futbolcu vardı sahada.Oyuncular öylesine "Oo , fark atarız." havasına girmişti ki kimse biraz koşalım da kazanalım demiyordu.Onun yerine ruh gibi dolanmayı tercih ettiler ve sonuç : 2-1.

Taraftar tepkili Aykut Kocaman kızgın oyuncular üzgün.Sıradaki maç Samsunspor maçı...Oyuncular hazırlık maçı olmasına rağmen yenilmekten sıkılmış olmanında verdiği etkiyle ciddi ve istekli.Gol pozisyonları , bolca.Gol , yok.Bir hazırlık maçına göre oynanan iyi oyun ve beraberliğin nedeninin ileri uç elemanlarının beceriksizliği(formsuzluğu) oluşu taraftarların umurunda değil.Onlar daha da tepkili artık.Aykut Kocaman oyundan memnun ama mental anlamda puan kayıplarının çokluğunun da etkisiyle öylesine bir çöküş içindeki yine de kızgın.

Ve kader maçı , rakip iyi kadrosu olan ve bu kadrosunu devre arasında güçlendiren Antalyaspor.Fenerbahçe için tek yol kazanmak.Aykut Kocaman için nasıl olduğu önemli değil , kazanmak istiyor , sadece kazanmak.Hani halk arasında bir tabir vardır : "Yarım sıfır olsa da razıyım." diye , işte bu ruh hali içinde.

Antalyaspor 3 puan istiyor , Fenerbahçe'nin ne kadar kötü durumda olduğunun ve 3 puan için en iyi zaman olduğunun farkındalar.Lig açılışındaki hezimetin verdiği acı da var üzerilerinde.Bastırıyorlar , zorluyorlar Fenerbahçe'yi.

Fenerbahçe'de taktik adına hiç bir şey yok sahada.Herkes belirsiz oynuyor , önceki maçlarda zaman zamanda olsa göze çarpan ve göze hoş gelen paslaşmalar , hücum varyasyonları yok.Ama diğer maçlardan bir fark var : Sahadaki 11 Fenerbahçeli futbolcu da mücadele ediyor.Gökhan'dan Santos'a , Alex'ten Mehmet'e herkes koşuyor , belli hırs yapmışlar.

Gökhan'ın vuruş anına kadar şans ve sonrasında beceri kokan golü geliyor daha sonra.Herkes Kocaman'a koşuyor , 60 metre uzaktaki Volkan bile.Takımın mücadele gücü artıyor bu dakikadan sonra.Ama aynı oranda taktiksel olarak da düşmeye başlıyor Fenerbahçe.Nihayetinde zor da olsa kazanılıyor maç.

2010 model Fenerbahçe , koşmazdı , mücadele etmezdi , etkin hücum varyasyonları yapardı.
2011 model Fenerbahçe , koşuyor , mücadele ediyor , ama oyun "0".

İşte Fenerbahçe bu ikisini birleştirirse belki haftaya Trabzonspor'u yenip zirve takibini sürdürebilir...

21 Ocak 2011 Cuma

GALATASARAY TRANSFERLERİ


Resmi siteden transferler az önce açıklandı.Transfer yazısını beklettim, resmi siteden açıklama gelsin diye.Özellikle Zapata transferi gerçekleşmez bir pürüz çıkar geri gider diye ama olmadı.Öncelikle kaleci transferine değinelim.Robinson Zapata.Hagi'nin isteği üzerine geldiğini hepimiz biliyoruz.Kulübüyle yaşadağı sorunlar yüzünden ayrılmak istemiş ve neredeyse 1 seneden beri düzenli olarak maç yapmıyor.Romanya Ligini izleme şansımız pek fazla olmadığı için kaleci hakkında pek fazla yorum yapamıyoruz.Ama Milliyet'te bugün geçen haberde Steau Bükreş eski yardımcı hocası Yüksel Yeşilova yaptığı açıklamada karakteri sağlam, iyi çalışan yan toplar ve uzaktan şutlar konusunda biraz sorun yaşadığı ama çizgide başarılı olduğunu söylüyor.İzleyip göreceğiz bakalım ne kadar sağlam olduğunu.


Şimdi gelelim Ufuk konusuna.Bakın Ufuk 2009 'da son dakika transferi olarak geldi.O sezon neredeyse Leo Franco kalede olması sebebiyle hiç oynamadı.Bu sezon yeni yeni oynamaya başladı.Ufuk Manisaspor'da iken herkes gayet yetenekli bir kaleci olduğunu söylüyordu ve ileride iyi işlenirse iyi yerlere gelineceği söyleniyordu.Şimdi Galatasaray' geldi de yeteneği bir anda yok mu oldu?Ben buradaki sorunu Nezihi'de ararım.Şimdi gelen kalecilerin hepsi mi kötü?Hadi Leo öyle,Santcis de mi öle. Napoli'nin başarıda ki en önemli söz sahibi oyunculardan biri.Aykut zaten bitmiş,bu kaleye yabancı değil Türk geldiği zamanda bile o kaleyi alamayıp hala yerli transfer kaleye geliyorsa sorun zaten ondan kaynaklanır.Ama Ufuk öyle değil ve öyle de olmayacak yeni transfer gelse bile.Ufuk orda oluşu her zaman Zapata üzerinde bir baskı yaratacak ve umarımda çok büyük baskı yaratır.Onla ilgili ümidim hiç bitmedi bitmeyecekte ne kadar hata yapsa bile.Çünkü bir insan işi ancak ve ancak hata yaparak öğrenir.O da gelişimini Zapata'dan kalan zamanlarda kaleyi devraldığı süre zarfında iyi değerlendirecek ve ileride iyi yerlere gelecektir.


Gelelim Yekta'ya.Gerçekten yerli konusunda uzun zaman sonra yönetimin iyi bir iş çıkarttığını düşünüyorum.Culio ile birlikte orta sahadaki aranan beyin görevini iyi yapacaklarına inanıyorum hem defansta hem hücumda.Öncelikli eksik de Cana'nın mücadelesinin yanında ondan daha fazla topu olumlu kullanabilen Yiğit İncedemir.Umarım o da yaz döneminde kadroya katılır.Böylelikle Ayhan çok istediği Avrupası'na gider Mustafa e haliyle biraz yedekte bekler ve Barış'da ya gider ya da kulübeye biraz mahkum kalır.Yeni gelen orta saha transferleriyle eski nazaranla daha iyi bir orta sahaya sahip Galatasaray.Ama genede Fenerli Emre ya da Beşiktaş'lı Ernst tipinde bir yabancıya daha ihtiyacı olduğuda unutulmamalı.


Stancu ise ilgili hiç bir fikrimiz yok.Umarım yararlı olur.Baros'un sağlayacağı katkıyı sağlayacağını pek düşünmüyorum ama onun yaptıklarının biraz yapabilirse bu sezonu forvet bakımından kurtarabilir Galatasaray.Çünkü Baros'un döneceğide belli değil.Umarım o da yakında döner ve beklenen katkıyı sağlar.


Culio için uzun zamandan beri Galatasaray'da oynuyormuş havası var.Rahat ve kendinden emin.Yektayla birlikte hem hücum hem de defans dengesini sağlayacaklarını düşünüyorum.Kazım ise ona karşı görüşüm ne kadar iyi oynarsa oynasın değişmeyecek.Bu Fenerbahçe'de oynadığı için değil.Ona bakılırsa Tomas'ta Fener'de oynadı şampiyonlukta bize çok büyük katkısı vardı.Kazım ile ilgili aklıma gelecek çok kötü şeyler var.Olaylı derbide kavgayı karşı kaleden koşup ateşleyen biri olduğunu unutamam.Her zaman belleğimde pis bir oyuncu olarak kaldı ve öyle kalacak.Bu takım ne kadar Cüneyt Tanman ve birçok dürüst adam gibi adam oyuncuları barındırdıktan sonra böyle oyuncular alınıyorsa bu takımın ne kadar kötü idare edilğini bir göstergesidir.