” Futbol asla sadece futbol değildir, o öyle bir işlevi olabilecek güçtür ki , ancak o gücü anlayabilecek duyarlı, olgun yandaşlar ve sporcularla doğru ve etkin olabilecek, bu özelliklerini toplumsal fayda unsuru olarak da kullanabilecektir.Futbol da ” Savaşa Hayır” demelidir, diyebilmelidir ve dediğinin arkasında durmalıdır.Mücadelesini sahada bırakırken , ebedi dostluğunu barışın uğrunda saha dışına taşıyabilmelidir.Hemde onu bu yolda baltalamaya çalışan birçok düşmana rağmen.Futbol bir güzelliktir.Güzellikleri çirkin kılmak için gösterilen çabaların bir parçası olmayan futbol sever sayısının ve etkinliğinin artması dileğiyle bu yazımı statlardan ” Savaşa Hayır” diye haykırmış tüm sporseverlere ithaf ediyorum."

Simon Kuper

23 Ocak 2011 Pazar

2011 Model Fenerbahçe

Sezonun ilk yarısında , bir maç iyi bir maç kötü , 50 dakika iyi 40 dakika kötü , sahasında iyi dışarıda kötü oynayan , kısacası ne yapacağı kestirilemeyen bir Fenerbahçe vardı.

Herkes sol bek ve orta sahaya yapılacak transferlerle birlikte ilerleyen ve işleyen bir Fenerbahçe beklerken Aykut Kocaman yaptığı sürpriz açıklamalarla kadronun yeterli olduğunu söyledi hatta Gökhan Ünal ve Kazım gibi 2 forvet oyuncusu ayrılmasına rağmen herhangi bir hücum oyuncusu transferi çalışması da yok.

2011'in ilk Fenerbahçesi Y.Malatyaspor karşısındaydı , daha doğrusu Fenerbahçesi forması giymiş 18 futbolcu vardı sahada.Oyuncular öylesine "Oo , fark atarız." havasına girmişti ki kimse biraz koşalım da kazanalım demiyordu.Onun yerine ruh gibi dolanmayı tercih ettiler ve sonuç : 2-1.

Taraftar tepkili Aykut Kocaman kızgın oyuncular üzgün.Sıradaki maç Samsunspor maçı...Oyuncular hazırlık maçı olmasına rağmen yenilmekten sıkılmış olmanında verdiği etkiyle ciddi ve istekli.Gol pozisyonları , bolca.Gol , yok.Bir hazırlık maçına göre oynanan iyi oyun ve beraberliğin nedeninin ileri uç elemanlarının beceriksizliği(formsuzluğu) oluşu taraftarların umurunda değil.Onlar daha da tepkili artık.Aykut Kocaman oyundan memnun ama mental anlamda puan kayıplarının çokluğunun da etkisiyle öylesine bir çöküş içindeki yine de kızgın.

Ve kader maçı , rakip iyi kadrosu olan ve bu kadrosunu devre arasında güçlendiren Antalyaspor.Fenerbahçe için tek yol kazanmak.Aykut Kocaman için nasıl olduğu önemli değil , kazanmak istiyor , sadece kazanmak.Hani halk arasında bir tabir vardır : "Yarım sıfır olsa da razıyım." diye , işte bu ruh hali içinde.

Antalyaspor 3 puan istiyor , Fenerbahçe'nin ne kadar kötü durumda olduğunun ve 3 puan için en iyi zaman olduğunun farkındalar.Lig açılışındaki hezimetin verdiği acı da var üzerilerinde.Bastırıyorlar , zorluyorlar Fenerbahçe'yi.

Fenerbahçe'de taktik adına hiç bir şey yok sahada.Herkes belirsiz oynuyor , önceki maçlarda zaman zamanda olsa göze çarpan ve göze hoş gelen paslaşmalar , hücum varyasyonları yok.Ama diğer maçlardan bir fark var : Sahadaki 11 Fenerbahçeli futbolcu da mücadele ediyor.Gökhan'dan Santos'a , Alex'ten Mehmet'e herkes koşuyor , belli hırs yapmışlar.

Gökhan'ın vuruş anına kadar şans ve sonrasında beceri kokan golü geliyor daha sonra.Herkes Kocaman'a koşuyor , 60 metre uzaktaki Volkan bile.Takımın mücadele gücü artıyor bu dakikadan sonra.Ama aynı oranda taktiksel olarak da düşmeye başlıyor Fenerbahçe.Nihayetinde zor da olsa kazanılıyor maç.

2010 model Fenerbahçe , koşmazdı , mücadele etmezdi , etkin hücum varyasyonları yapardı.
2011 model Fenerbahçe , koşuyor , mücadele ediyor , ama oyun "0".

İşte Fenerbahçe bu ikisini birleştirirse belki haftaya Trabzonspor'u yenip zirve takibini sürdürebilir...

0 yorum:

Yorum Gönder