” Futbol asla sadece futbol değildir, o öyle bir işlevi olabilecek güçtür ki , ancak o gücü anlayabilecek duyarlı, olgun yandaşlar ve sporcularla doğru ve etkin olabilecek, bu özelliklerini toplumsal fayda unsuru olarak da kullanabilecektir.Futbol da ” Savaşa Hayır” demelidir, diyebilmelidir ve dediğinin arkasında durmalıdır.Mücadelesini sahada bırakırken , ebedi dostluğunu barışın uğrunda saha dışına taşıyabilmelidir.Hemde onu bu yolda baltalamaya çalışan birçok düşmana rağmen.Futbol bir güzelliktir.Güzellikleri çirkin kılmak için gösterilen çabaların bir parçası olmayan futbol sever sayısının ve etkinliğinin artması dileğiyle bu yazımı statlardan ” Savaşa Hayır” diye haykırmış tüm sporseverlere ithaf ediyorum."

Simon Kuper

4 Ekim 2010 Pazartesi

SSL 7. Hafta

SSL'de bir haftayı daha geride bırakırken , flaş gelişmelerin yaşandığını da görüyoruz.En önemli iki gelişme ise tabi ki Rıza Çalımbay ve Bülent Uygun'un istifası(? , kulüpten yapılan açıklamada kendilerine resmi istifa dilekçesi gelmediği belirtildi , olayı tam olarak bilen var mı , muamma...)

Çalımbay'ın istifası bekleniyordu ama Bülent Uygun'un istifası beni gerçekten şaşırttı , özellikle de Eskişehir maçından sonra...Belki de Es-Es'in içinde bulunduğu kaostan kaynaklanan bir durumdu ama eğer Manucho son vuruşlarda biraz daha başarılı olsaydı Bucaspor 2-3 farklı bir galibiyet bile alabilirdi.Tabii bu kendisinin düşüncesi ve saygı duymak lazım...

Maçlara gelecek olursak , Galatasaray herkesçe şok bir yenilgi alsa da beni şaşırtmadı , gerek Karabükspor'un kendi evindeki performansı , gerek Galatasaray'ın içeride-dışarıda oynadığı oyun beni bu düşünceye yönlendirmişti ve haklı çıktım.Olmayan bir penaltının etkisi vardı maçta ancak Galatasaray'ın oyundan bu kadar erken düşmemesi gerekiyordu...

Kayserispor sessiz ve derinden yürüyüşüne devam ediyor , Manisaspor karşısında da galibiyeti elde etti ve 3. sıraya kuruldu.Futbolu olması gerektiği gibi oynuyorlar , herkes görevini yapıyor , sağlam bir orta saha , yetenekli hücum , görevini bilen defans , bir Alman takımı gibi...

Konyaspor hakkında hiç bir şey demiyorum , bir takım bir maçta taçtan 3 tane gol yer mi?1 yersin hadi bir hata 2 olsun , hiç akıllanmaz bir defans , hiç mi düşünmez önlem almayı , Ziya Doğan gibi bir hocanın takımından böyle savunma hataları görmek şaşırtıcı gerçekten de...

İBB-Bursaspor maçını çıplak gözle izleme fırsatını bulduk(Diğer yazar arkadaşım Dorukcan ile birlikte) ve gözlerimize inanamadık , Şahan Gökbakar'ın bir skeci vardı hatırlarsınız "At Fink'e"
işte Bursa'da Volkan Şen , "Fink" rolüne bürünmüş , sürekli top onda , o bir şey yaparsa oluyor yapamazsa olmuyor.Ömer-Volkan ikilisi dışında Bursa'da göze çarpan oyuncu yoktu.İBB'yi izlerken de gözlerime inanamadım , eve geldim kadrolara baktım , evet doğruydu , maçta gördüğüm 23 numaralı İBB oyuncusu gerçekten de Can Arat'tı.Gerçekten de neredeyse hatasız oynadı , kendini gerçekten de çok geliştirmiş , kademe anlayışı , müdahaleleri çok iyiydi...

Fenerbahçe hala tam beklenen Fenerbahçe gibi değil , ama her hafta biraz daha ileri gidiyor.Niang'ın daha doğrusu Kezman ve Guiza'dan sonra sisteme uygun bir forvetin takımda olmasının etkisi bunda büyük.Selçuk'un uzun süreli sakatlığı maçtaki Fenerbahçe adına en büyük olumsuz olay.Yobo-Lugano ikilisinin uyumu ise harika...

Trabzonspor-Beşiktaş , Sivasspor-Gaziantepspor ve Antalyaspor-Kasımpaşa maçlarını izleyemediğimden ötürü yorum yapamıyorum ama gözüme çarpan 1-2 ayrıntı var.

-Beşiktaş'ın belli bir formu ve rotasyonu yakalaması gerek.
-Kasımpaşa 2 haftadır erken gol bulup ardından çok gol yiyor , buna bir çare bulmalı.
-Teofilo'nun saçma yumruğu İbrahim'in saçma bir şekilde yere atlaması yakışmadı.

2 si golsüz biten 9 maçta 20 gol izledik , flaş sonuçlar alındı , güzel goller gördük , bir haftayı daha geride bıraktık...

0 yorum:

Yorum Gönder