” Futbol asla sadece futbol değildir, o öyle bir işlevi olabilecek güçtür ki , ancak o gücü anlayabilecek duyarlı, olgun yandaşlar ve sporcularla doğru ve etkin olabilecek, bu özelliklerini toplumsal fayda unsuru olarak da kullanabilecektir.Futbol da ” Savaşa Hayır” demelidir, diyebilmelidir ve dediğinin arkasında durmalıdır.Mücadelesini sahada bırakırken , ebedi dostluğunu barışın uğrunda saha dışına taşıyabilmelidir.Hemde onu bu yolda baltalamaya çalışan birçok düşmana rağmen.Futbol bir güzelliktir.Güzellikleri çirkin kılmak için gösterilen çabaların bir parçası olmayan futbol sever sayısının ve etkinliğinin artması dileğiyle bu yazımı statlardan ” Savaşa Hayır” diye haykırmış tüm sporseverlere ithaf ediyorum."

Simon Kuper

31 Ekim 2010 Pazar

Galatasaray 2-1 Antalyaspor


Geçen hafta Saraçoğlu'nda 11 senenin ardından gelen puan takımın mücadele ve istek gücünü yeniden arttırmıştı.Hagi elindeki imkanlarında verdiği doğrultuda Pino tek forvet Sabri sağ açık ve Misimoviç'te sol kanattan oynadı.

Maç başladığında orta saha hakimiyetinin ilk 20 dakika Galatasaray'da olduğu net bir şekilde görülüyordu fakat orta saha üstünlüğü 3.bölgede çoğalma konusunda pek fazla etkinlik gösteremiyordu.Pino'nun kenarlara gelerek top alma isteği forvet bölgesinde boşluğa yol açıyordu.Eğer duran top golü gelmeseydi maç 0-0 bitmeye net olarak açık bir maçtı.Gelen gol ve arkasından gelen diğer gol ilk yarının rahat bitmesine yol açtı.Antalyaspor Deniz Barış'ın eksikliği ile defansta sadece o bölgenin adamı olarak Radaljıc kalmasına yol açıyordu.Bu da hava hakimiyet konusunda Galatasaray'ın daha fazla etkinlik göstermesine sebebiyet veriyor.


İkinci yarı Galatasaray'ın golü yemesinin ardından gene korkulu dolu anlar yaşamasını neden oldu.Ama Galatasaray'da son dakikalara doğru net pozisyonlar kaçırdı desek yalan söylemiş olmayız


Hagi'nin gelmesi ile hemen bir şeylerin değiştiğini söylememiz yanlış olur. .Ama iki haftada aldığı 4 puan çok önemliydi.Özellikle de oyun içinde sistemini değiştirmesi takım için olumlu sayılabilir şeyler.Şu an Hagi hakkında net kararlar veremiyor olmamızın sebebi de takımın temel taşlarını oluşturan oyuncuların sakat oluşu.Bu onu değerlendirmemiz için çok önemli bir veri.


Bu hafta oyuncu performansları baz alırsak Misimoviç son iki haftadır sorumluluk alarak iyi işler başarıyor,iyi final pasları atıyor.Aynı şekilde Pino forvette oynamaktan mıdır bilinmez performansı yükselişte.Ufuk durum 0-0 iken yaptığı kurtarış ve oyunun geri kalanında izleyenlere verdiği güven onun için artı bir unsur oluşturdu.


Haftaya Trabzonspor deplasmanı var.En önemli olan şey puan kaybetmemek.Çünkü artık Galatasaray puan kaybetme limitini fazlasıyla doldurdu.Puan kaybetmesi artık geri dönüşü olmayan durumlara sebebiyet verir.

0 yorum:

Yorum Gönder