” Futbol asla sadece futbol değildir, o öyle bir işlevi olabilecek güçtür ki , ancak o gücü anlayabilecek duyarlı, olgun yandaşlar ve sporcularla doğru ve etkin olabilecek, bu özelliklerini toplumsal fayda unsuru olarak da kullanabilecektir.Futbol da ” Savaşa Hayır” demelidir, diyebilmelidir ve dediğinin arkasında durmalıdır.Mücadelesini sahada bırakırken , ebedi dostluğunu barışın uğrunda saha dışına taşıyabilmelidir.Hemde onu bu yolda baltalamaya çalışan birçok düşmana rağmen.Futbol bir güzelliktir.Güzellikleri çirkin kılmak için gösterilen çabaların bir parçası olmayan futbol sever sayısının ve etkinliğinin artması dileğiyle bu yazımı statlardan ” Savaşa Hayır” diye haykırmış tüm sporseverlere ithaf ediyorum."

Simon Kuper

23 Şubat 2011 Çarşamba

Şampiyonluk Yolunda Fenerbahçe

Süper Ligde 22. haftanın ardından Fenerbahçe Bursaspor ile arasındaki puan farkını 3 e çıkarırken lider Trabzonspor'un 2 puan gerisinde takibini sürdürmeye devam ediyor.

İlk yarıda herhangi bir form duruma bile sahip olamayan bir maç iyi oynayıp kazanan bir maç berbat oynayıp kaybeden, bir maç 5 gol atıp 10 tane kaçıran bir maç pozisyona girmekte zorlanan, deplasmanda kaybeden evinde kazanan bir Fenerbahçe vardı.

İkinci yarıya ise müthiş bir grafikle başlayan Fenerbahçe, Antalyaspor-Trabzonspor-Manisaspor-Kayserispor-Beşiktaş serisinden 15 puanla ayrılıp, Antalyaspor maçı dışındaki 4 maçta üst düzey bir oyun sergileyerek şampiyonluğun en önemli adaylarından biri haline geldi.

Peki Fenerbahçe'de ne değişti?

Şu anda Süper Lig'in en iyi kadrosu şüphesiz ki Beşiktaş ve Fenerbahçede. İlk yarıda Fenerbahçe'de oyuncular arası iletişim-arkadaşlık zayıftı. Aykut Kocaman'a güven yoktu ya da güvenlerini yeterince belli edemiyorlardı. Takım kendine inanmıyordu. Ve Fenerbahçe'nin en büyük destekçisi taraftar yönetime tepki koymuş, tribünden elini ayağını çekmiş desteğini esirgemişti.

2. yarıda neler yapıldı peki takım adına?

-İlk yarıda yaptığı disiplinsizlikler ve Aykut Kocaman'a karşı tavrıyla sürekli eleştirilen Andre Santos ile özel olarak görüşüldü.Aykut Kocamandan basın toplantısı yoluyla özür diletildi.

Sonuç: Amacı sadece para kazanmak, takımı önemsemiyor denen Andre Santos Beşiktaş maçının 2. yarısında oyununu engellediği için sağlığını hiçe sayarak maskeyi atıp oynadı.

-Kazım Kazım-Gökhan Ünal takımdan gönderildi.

Sonuç: 2 oyuncunun ortak özelliği antrenmanlarda kendilerini bir türlü kanıtlayamamalarıydı. İkisininde yollanması takımdaki diğer futbolcuların daha çok çalışmasını sağladı.

-Takım sürekli birlikteydi. Her hafta birlikte yemekler yenildi, Fenerbahçenin ünlü simalarıyla ve geçmişteki efsaneleriyle buluşuldu.

Sonuç: Takım içi birlik beraberlik ve herkesin takım arkadaşlarına olan güveni arttı.

-Her oyuncu Aykut Kocaman'a olan saygısını her fırsatta gösterdi. Gollerden sonra Aykut Kocaman'a koşularak sorun olmadığı herkese gösterildi.

Sonuç: Kulübe-takım arasındaki bağlar güçlendi.

-Taraftar önce aynı güne denk gelen Gençlerbirliği maçına değil basketbolda Valencia maçına giderek tepkisini ortaya koydu. Daha sonra faaliyetlerini durduran CK-Vamos Bien-Unifeb-1907 Gençlik gibi taraftar grupları tribüne geri döndüklerini açıklayarak tribünde de birlik sağlandı ve her maç inanılmaz bir destek verildi. Her maçtan önce Samandıra'da da destekler esirgenmedi.

Sonuç: Fenerbahçe'nin kendi sahasındaki maçlarda bu itici güç sayesinde oyunu da aynı oranda etkilendi. Mücadele gücü arttı.

-Galibiyet geldikçe takımın kendine inancı ve güveni de geldi.

Sonuç: Fenerbahçe gerçek bir takım oldu.

Eğer Fenerbahçe bu şekilde devam ederse sezon sonunda şampiyonluk ipini göğüslemeleri hiç de sürpriz olmaz..

0 yorum:

Yorum Gönder