” Futbol asla sadece futbol değildir, o öyle bir işlevi olabilecek güçtür ki , ancak o gücü anlayabilecek duyarlı, olgun yandaşlar ve sporcularla doğru ve etkin olabilecek, bu özelliklerini toplumsal fayda unsuru olarak da kullanabilecektir.Futbol da ” Savaşa Hayır” demelidir, diyebilmelidir ve dediğinin arkasında durmalıdır.Mücadelesini sahada bırakırken , ebedi dostluğunu barışın uğrunda saha dışına taşıyabilmelidir.Hemde onu bu yolda baltalamaya çalışan birçok düşmana rağmen.Futbol bir güzelliktir.Güzellikleri çirkin kılmak için gösterilen çabaların bir parçası olmayan futbol sever sayısının ve etkinliğinin artması dileğiyle bu yazımı statlardan ” Savaşa Hayır” diye haykırmış tüm sporseverlere ithaf ediyorum."

Simon Kuper

29 Kasım 2010 Pazartesi

Galatasaray 1 2 Beşiktaş


Bu maç anlatmaya gerek yok.Ali Turan'ın orta saha çizgisinden başlayarak koşan Holosko'yu ceza içinden durdurmak aklına geldi.Maç kontrolü Galatasaray'ın elinde gitti ama bir oyun planı olmadığı için süreklilik arz edecek gol pozisyonlarına girilmedi.60'tan sonra biten Galatasaray'ı Beşiktaş'ın diri orta sahasının hücumdaki en önemli ismi adrese teslim orta açarak 2'yi buldu.Cenk ikramı ile de Galatasaray 4 maçtan beri yaşayamadığı gol sevincini burukta olsa yaşadı.


Manisa maçında sadece yönetimi eleştirmiştim.Hala da eleştiriyorum.Acilen gitmeleri gerekir.Bunun başka çözümü yok.Daha fazla zarar vermeden çekip gitmeleri gerekir.Ama teknik ekip olarakta eleştirecek çok şey var.Bunu daha öncede söylemiştim.Ali Turan'ı gerçekten oynatmaktan istiyorsan onun asıl yeri STOPER.Ha oynamaması gerekir zaten ama çok ısrarcıysan koyarsın stopere Lucas'ı çekersin sağ beke olur biter.Zaten Tugay'ın bunu bilip uyarması lazım Tugay takım arkadaşı çünkü.


Gelelim sisteme.Aslında bu sistemin asıl sebebi Fenerbahçe beraberliği.O maçtan herkes tarafından beğenilen futbol (halbuki iyi bir oyun ortada yoktu sadece adam gibi aslan gibi mücadele vardı) buralara sürekledi.Bakın bazı gerçekler var bu takımın transferi doğru ya da yanlış Baros sakatsa ondan sonra gelecek isim forvet özellikli Mehmet Batdal'dır.Ha tamam çok iyi oynamıyor olabilir ama o oynamak zorundadır.Pino o maç için orda oynadı ve iyide oynadı ama bu adamın her maç forvet oynaması senin kötü kadronu her açıdan kötü duruma sürükler.Pino 'nun forvet oynamasıyla neredeyse adam gibi ceza sahasına orta gelmez oldu.Pino hep ayağına top istiyor kanatlara geliyor top almak için e peki forvet bölgesinde kim duracak?Birde orta saha var.Galatasaray'ın hemen hepsi aynı tipte orta saha oyuncuları.Bir tek Cana'yı ayırırız çünkü o diğerlerine göre daha defansif oynamayı bilen ve o bölgede oynayan oyuncu.Ama bakın Ayhan,Mustafa,Barış hepsi aynı tip.Yani senin 3 lü orta saha ile oynama imkanın yok.Bu kadroyla böyle oynayarak gol yollarını daha da sıkıntıya sokarsın.Topu mantıklı şekilde oynatamazsın.


Sonuç olarak bir zincir olarak yanlışlar ve bu yanlışlar kolay kolay bu sene düzeleceğe benzemiyor.Acilen devre arasına kadar sistemi değiştermeli eldeki imkanlarla ve bütün maçları kazanmalıdır ve ilk yarı bittiğinde andan itibaren acilen transfer yapılması gerekir.


Son olarak maç içinde bir güzelliğe değinmek istiyorum.Lucas'a yapılan faul sonrası hakem Nobre'ye sarı kart veriyordu ve Lucas bu karta itiraz ediyordu.Bu gerçekten çok onurlu davranıştı.Fenerbahçe maçından sonra herkese Lucas'a küfürde etse o ne adam gibi adam olduğunu bir kez daha kanıtladı.

27 Kasım 2010 Cumartesi

Galatasaray - Beşiktaş Maç Öncesi


Ali Sami Yen'de ki son derbi karşılaşması Galatasaray için.Mutlak hedef tabi ki galibiyet.Eldeki imkanlar doğrultusunda bakıldığında Kayseri maçından farklı olarak Sabri'nin eski görev yerine döneceğini düşünüyorum.Cana'nın mucizevi bir şekilde iyileşmesi ile takıma tekrar gireceğini inanıyorum.Bir futbolcunun kendine iyi bakarak 3 hafta sahalara dönemez denmesine rağmen nasıl döndüğünü ortaya koyuyor Cana.Orta saha ve ileri üçlünün pek değişeceğine inanmıyorum.İyileşen Baros'un ikinci yarı duruma göre gireceğini düşünüyorum.Şimdi Galatasaray bu kadro Beşiktaş karşısında ne yapabilir öncelikle bunu ele alalım.


İleride Pino'nun oynaması bu maç için çok önemli.Hem olumlu hem olumsuz yönleri var.Olumlu olarak ele alırsak Beşiktaş'ın çizgi savunmasını arkasına yapılan koşularla ve gelen uzun toplarla

hızı ve topa hakimiyeti ile iyi bir şekilde kullanabilir.Olumsuz olarak, birinin ona içinde bulunan durumu ve maçı mutlaka anlatması lazım.Eğer her maçta olduğu gibi aldığı topu dönüp vurursa Galatasaray'ın gol umudu azalır.Topu ileri tutup arkadaşlarını beklemesi takım adına büyük önem taşıyor.


Gelelim maçın en önemli bölgesine orta saha.Quaresma'nın ve Bobu'nun olmayışı Beşiktaş için Galatasaray'a göre büyük bir handikap.Çünkü bu takımın Quaresma'sız hücum gücü kısıtlanıyor.Bobo'nun son dönemlerde çıkışına sakatlık engelinin çıkması ayrı bir handikap.Çünkü arkaya atılan toplarda Bobo ve Guti iyi anlaşıyordu.Guti Beşiktaş için maçın kader adamı.Her top onda buluşucak ve takımın hücum gücü onun üstünde olacak.Galatasaray ise bu oyun planına göre yapacağı tek şey orta sahayı parselleyip alan bırakmamak yani Guti'nin oynamamasını sağlamak.Aksi halde başa büyük belalar gelir her ne kadar takımda Quaresma ve Bobo'da olmasada.


Beşiktaş ise orta sahada ki oyuncular Galatasaray'a göre daha dengeli ve daha topla oynamayı bilen oyuncular.Bu yüzden onlar orta sahayı ele geçirmek isteyecekler.Forvet konusunda ise ben her ne kadar Schuster istemese de Fatih Tekke'nin oynamasında yanayım.Hem kendi için özgüven hem de forvet özellikleri bakımından Nobre'den daha iyi oluşu onun oynaması gerektiğini gösteriyor.


Maç skoru için yüzdelere ayırırsak beraberlik ön planda sonra da saha ve seyirci avantajı Galatasaray'da olduğu için Galatasaray diyorum.

18 Kasım 2010 Perşembe

Türkiye-Hollanda

Uzun zamandan beri beklenilen gençleri kadroya alma konusu bu Hollanda maçı ile son buldu.Maç çok fazla konuşmaya gerek yok.Bizim açımızdan şansız bir maç oldu.Her zaman ki gibi dengede giden maçı bireysel hata belirledi.Oynanılan futbolda görülen istek ve arzu bizim umutlanmamızı sağladı.Ben bu maçta dünkü maçta yenisi ile eskisi ile ele alacağım.

Volkan:Pek bişe demeye gerek yok.Zaten kendine pek fazla iş düşmedi.Yapılan bir bireysel hata sonucu yenilen golde yapacağı bir şey yoktu.

Gökhan Gönül:Genellikle o kanatta daha rahat oynamayı seven bir futbolcu.Dünkü sistemle o kanatta 3 tane adam olunca kanat bindirmeleri konusunda pek bir varlık gösteremedi.

Serdar Kesimal:Oldukça soğukkanlıydı.İyi işler çıkardı.Yaşı itibari ilebaktığımızda milli takım için daha uzun yıllar oynayabilecek nitelikte.Çevik ve hızlı oluşu uzun zamandan beri milli takım defansında görmediğimiz özellikler.

Servet Çetin:Takımda kötü gidişinden eser yoktu.Genel itibari ile iyiydi.

İsmail Köybaşı:Özgüveni çok yerinde bir oyuncu.Hücum yönü oldukça iyi.Ama topla çok oynuyor ve başına işler açıyor.Savunma yönüde hücum gücüne oranla zayıf.Ama yaşı çok geç bu eksikleri kapatacak yıllara sahip.

Selçuk İnan:Şenol Güneş'in gelmesi ile oynadığı pozitif futbol onun buralara kadar gelmesini gidiyor.Her şey onu için gayet iyi.

Nuri Şahin:Oynadığı futbolla artık yerini sağlama aldı.Uzun zamandan beri dikine oynayan ve oyunu kanatlara açan ve aralara oynayan futbolcuya hasrettik.Emre'nin gelmesiyle iyi işler yapaccaklar.

Sabri Sarıoğlu:Dün orta saha da olmasını tek amacı dinamizimiyle top kazanmak ve hızlı çıkmasını sağlamaktı.Genel itibariyle iyiydi.

Hamit Altıntop:Dün beni çıldırttı.Artık bu kadar bireyselliği bırakması lazım.Bir iki pozisyonda kendi oynamayıp merkeze top atsa net pozisyonlara girecektik.Ama gene de takımın temel taşlarında biri.

Burak Yılmaz:Gene Şenol Güneş'in gelmesiyle daha pozitif oynayan bir futbolcu.Buraya gelmeyi haketmişti.Dün hem savunmaya gelerek iyi işler başardı hem ilk yarı da kanatlarda etkiliydi.Son vuruşlarını geliştirmesi lazım.

Umut Bulut:Türkiye liglerinde defansı en fazla zorlayan futbolcu.Mükemmel bir kondisyona sahip ama son vuruşları çok kötü.Sanki heyecanlanıyorda vuruyor gibi.Gene de dün iyi işler çıkardı.

15 Kasım 2010 Pazartesi

Galatasaray 0 2 Manisaspor


Galatasaray tarıihinin en kötü sezonu ile karşı karşıyayız.Bundan daha kötü bir durum olamaz.(öyle tahmin ediyorum)Bana göre suçu arayacağımız tek adres yönetimdir.


Bir Galatasaray taraftarı şu an ki ve geçen seneden gelen kötü durumu sorsak diyeceği nedenlerin başında teknik direktörün hataları demek gelir.Genellikle yönetim kanadı daha alt sıralarda kalır.Ama Galatasaray şu ana kadar gelmiş geçmiş en başarısız yönetimi ile karşı karşıyadır.Aslantepe,riva projesi vs vs.Bunların sizi en başarılı yönetim yapamaz.Sportif olarak ne yaptığınıza bakar insanlar ki haklıdırlar da.Tabi ki saydığımız ve genel anlamda yapılan mali disiplin gözardı edilemez ama bunları yaparak sportif başarısızlığı örtemezsiniz.Sormak isterim;bu sene yapımı tamamlanacak olan Türkiye'nin en modern stadına bu kadro ile mi gideceksiniz?Bu kadronun bu kalitede ve bu çapta oyuncular bulunmasında Rijkaard mı suçlu daha 3 hafta önce gelen Hagi mi?Bunun tek ama tek suçlusu Adnan Polat ve arkadaşlarıdır.

105 senelik kulüp hayatında hiçbir yönetim içinde bu kadar birbirini çekemeyen,bencil ve zor gördü mü kaçan bir yönetim gelmemiştir.Yiğit Şardan şimdi nerede?Cemal Özgörkey nerede?Adnan Polat nerede?Bunun cevabını ben vereyim ailesi ile birlikte Bankgog'da tatilde.Böyle bir şey olabilir mi?Tamam tabi ki tatile gidecekte Galatasaray'ın şu an içinde bulunduğu durum itibari ile bunu yapması çok ama çok yanlış.Unutmayın ki eğer siz bir kulüp başkanıysanız ve o kulüpte Galatasaray ise o bir duracaksınız ve hayatınızı sadece Galatasaray'a adayacaksınız.Ama siz naptınızı da söyleyeyim Galatasaray için nerede ise ailesini unutmuş olan Haldun Üstenel'i gönderip onun yerine Galatasaray'ı sadece menfaati için kullanmaya çalışan Adnan Sezgin gibi kişiliksiz insanlara emanet edemezsiniz.Daha söylenecek çok şey var da inşallah bu yönetim istifa ettikten sonra söyleriz.


Takım içinde değinmemiz gereken 2 oyuncu var biri Servet diğeri Ayhan.Servet olayı Marsilya'a satılmadığı anda takım için artık hiçbir şey veremeceği o anda anlaşılmıştı.Bu sezon yaptığı karaktersiz ve çapsız açıklamalarla ne olduğunu bir kez daha ne olduğunu gösterdi.Bunda sadece oyun içinde hatalar değil insandır hata yapar ama ekmeğini yediğin kulübüne artistlik yaparak bu iş yürümez.Ayhan için ise diyecek bir şey yok.Zaten Ayhan gibi bir oyuncu eğer takımın vazgeçilmesiyse o takımdan hayır gelmez.


Ama genede içimizi ısıtan 2 tane oyuncu var Lorik Cana ve Lucas Neill.Bir taraftar olarak onlara gerçekten teşekkür ediyorum.Sahada onlarında var olduğunu bilmek bizim bu takıma daha fazla bağlanmamızı sağlıyor.


8 Kasım 2010 Pazartesi

Fenerbahçe:4-2:Eskişehirspor

Bir yanda 2 haftadır berabere kalan Fenerbahçe , diğer yanda zor günler geçiren ve birde Bülent Uygun'dan illegal menajerlik darbesi alan Es-Es...

Maçtan önce bir istatistik vardı ; Fenerbahçe kazandığı maçlarda 3'ten aşağı gol atmıyordu.Nitekim yine öyle oldu ve 4 gollü bir galibiyet aldı.Maçta tek hakim Fenerbahçe idi , herkesin yaptığı gibi Fenerbahçe'nin oyununu övmek yerine(övgüyü hak etmiyor anlamı çıkmasın sakın , ülkemizde övme(şişirme) işini yeterince iyi yapanlar var zaten.) , gözüme çarpanları aktarmak istiyorum...

Gökhan Gönül : 1 gol 2 asist...Bir sağ bek için işin hücum yönünde daha iyisi olması pek muhtemel değil.Savunma yönünde de pek iş düşmedi zaten.Müthiş oynadı , neredeyse hatasızdı.Özellikle 2. golde yaptığı orta ondan beklemediğim kadar güzeldi.

Eskişehirspor sol kanadı : Bu sene Gökhan'ın formsuz olması nedeniyle olsa gerek işin savunma kısmında pek rahat başladılar.Gökhan'ın performansında bu rahatlığın etkisi büyük.

Mehmet Topuz : Bu sene gerçekten muhteşem bir performans ortaya koyuyor.Orta sahada bitmek tükenmek bilmeyen bir enerjiyle mücadele ediyor.Hem hücumda , hem savunmada var , böyle oynamaya devam ederse takımın vazgeçilmezlerinden biri olur.

Semih Şentürk : İspanya'dan görücü gelmesi yaramış.Her ne kadar bir golcünün kaçırmaması gereken 2 net gollük pozisyonu kaçırsada fırsatçılığıyla hanesine 2 gol daha yazdırdı.Ben hala Fenerbahçe için yeterince üst düzey bir oyuncu olmadığını düşünsemde , yedeklik görevini fazlasıyla yerine getiriyor.

Sezer-Lugano : Ömrümde gördüğümde en gereksiz kırmızı kartlar.Ne denebilirki bu konu hakkında.Eğer bir oyuncu hafta başı "Bir daha takımımı yalnız bırakmayacağım" deyip hafta sonundaki maçta koridorda kavga ederek kırmızı kart görüyorsa , o oyuncuda ya kontrol problemi vardır , ya da başka bir sorunu...

Dia : Hücumda ne kadar etkin bir isim olduğunu oynadığı kısa zaman zarfında bir kez daha gösterdi.10 dakikada kendi yarattığı 2 gol pozisyonuyla yeteneklerini kanıtladı.

Bilica : Bazıları futbolcuların saha içinde ıslıklanmamasından yana.Ben de.Ama her şeyin bir sınırı , sabrında bir sonu var.Bilica'nın yaptığı hatalar sınırı aştı ve taraftar sonunda patlayıp ıslıkladı.Bence doğru bir tepkiydi , o maç için negatif yansısa da belki sonraki maçlarda daha fazla konsantre olmaya çalışır.

Pele : Porto'da oynayan , İnter'e büyük umutlarla gelen Pele bu olmamalı.2 uzaktan şut çekip defansda yürümemeli.Ligi mi küçümsüyor yoksa ben mi fazla gözümde büyüttüm bilmiyorum ama benim bildiğim Pele bu değil , gerçek formuna kavuşmalı.

Batuhan : Gerçekten büyük bir yetenek olduğunu gösterdi.Neden oyundan çıktığını anlamadım.Hücum yapmayan bir takımda forvet olmaktan zor bir şey yoktur , buna rağmen göze çarpan hareketleri vardı.Şu an için olmasa da ileride Milli takım için değerlendirilmeli.

Fenerbahçe gollü galibiyetlerine devam etti ve fikstüre bakınca kolay kolay duracak gibi de gözükmüyor.Eskişehirspor'un bir an önce toparlanması lazım.İsmine ve taraftarına yakışmayacak bir oyun sergiliyorlar...

Trabzonspor 2 Galatasaray 0


Dün oynanan Galatasaray Trabzon maçı öyle ince bir çizgi üzerindeydi ki,Galatasaray kaybederse fark 10 puan olacak ve bu durumla birlikte Trabzonspor 26 sene sonra liderliğe yükselecekti.Gerçekten bu durumla birlikte daha da önem kazanıyordu bu maç.Ama maçta ilk yarıya baktığımız zaman gerçekten bu durumun önemini kavrayamamış 22 tane futbolcu vardı.Sahada futbol adına hiçbir şey yoktu.Galatasaray'ın Fenerbahçe derbisinde oynadığı taktik ile maça çıkması hem kendini hem de rakip takımının kitlenmesine yol açmıştı otomatikman futbolun kötüleşmesine yol açıyordu.


İkinci yarı bakıldığında takımların ikisinde de biraz kıpırdama başlamıştı.Galatasaray'ın dün sahada ki en futbolcusu Cana (nedenini benimde anlamadım çıkmasının)çıkıp yerine Barış,Misi çıkıp yerine Kewell girmişti.Trabzonda'da son haftaların formda ismi Burak çıkıp yerine Yattara giriyordu.Bu değişikler oyunun hareketlenmesini biraz da olsa sağlamıştı.Maç başladığında maçın kaderini belirleyecek tek unusur vardı o da hatalar.Bu maç ya 0-0 bitecek ya da hatalar golleri getirecekti.Nitekim golün 75.dakikada Servet'in hatası, Engin müthiş takipçiliği ve akıllı bir pas çıkarmasıyla golü buldu Trabzonspor.Son dakikada bir kontratak hücumu ile 2.golü bulup skoru tayin ettiler.


Sadece kamuoyu olarak değil millet olarakta sabırsısız.İyi giden ufak bir kıvılcım bile hemen abartılıp iyi şeylere yoruluyor.Hagi takıma geleli daha 3 hafta oldu iyi mücadele ile Fenerbahçe maçından bir puan çıkardı Antalyaspor'u içerde yendi.Evet bunlar geleli 3 hafta olmasına rağmen iyi şeyler ama bizim Hagi için bir yorumda bulunmamız için Ocak ayına kadar beklememiz lazım.


Dünkü maçta bana göre gene aynı taktikle çıkarak büyük bir hata yaptı Hagi.Pino'yu Misi'nin yerine koyup Mustafa Sarp'ın yerine Barış ,forvette de Mehmet Batdal oynaması gerekiyordu.Kendimce sebeplerini açıklayayım.Misi'den sol açık olmaz Fenerbahçe maçı istisnaydı orada sadece topu tutup oyunu yayması için oynatıldı.Pino'ya artık birilerinin uyarması lazım.Evet arkadan destek gelmiyor doğru ama biraz ayağında top tutup oyunu bekletmesi lazım. Aldığı her topu kaleye vuruyor.Sisteminizin kontratak futbolu olması alınan her topun kaleye vurulması anlamına gelmez.Cana neden çıktı anlamadım?Takıma biraz canlılık katmak içinse yanlış bir hamle, Mustafa Sarp'ı çıkarıp yerine Barış alınmalı ya da Mustafa ile Elano'nun yeri değiştirilip orta saha canlılığı sağlanmalı kanada Barış'ın geçmesi gerekiyordu.


Trabzon'a gelecek olursak eğer bu sene şampiyon kim olacak diye sorarlarsa iki tane takım söylerim.1 Trabzonspor 2 Kayserispor.Trabzon'un oynadığı futbol gerçekten futbolseverleri heyecanlandıran ve beğeni kazanan bir futbol.Geldiği sezonun ikinci yarısından beri takıma sürekli bir şeyler katıyor bu gerçekten Trabzon için bir şanstır ve bu şansı sonuna kadar iyi kullanmaları gerekir.Nitekim camia ve taraftar olarak iyi kullandıkları hiç kuşkusuz bir durum.


Galasataray için ise zaman kenetlenme zamanı herkes birbirine destek olmalı ve bu zor durum tek tek aşılmalı.